Küresel dünyada dış politikanın belkemiği artık ekonomi, altın anahtar da diplomasi. Demokrasisini kurumsallaştırmış ülkeler, dış politikasını iktidar ve muhalefetin ortak aklıyla yürütüyor.
Yıllardır kapalı kapılar arkasında siyaseti tercih edip dış politikayı unutan ana muhalefet partisi, nihayet yeni yılda "CHP'yi dünyaya, dünyayı CHP'ye açmaya" hazırlanıyor. İlk gezi Çin Halk Cumhuriyeti'ne... Genel Başkan Kılıçdaroğlu, 40'ı işadamı, 60 kişilik bir ekiple, 12 Ocak'ta Çin'e gidecek. Programını eski diplomat Faruk Loğoğlu hazırlıyor.
Peki, neden Çin?
Sosyalizmden serbest ekonomiye geçen Çin'in yarattığı yeni modeli yerinde görmek... Çin'le iki kutuplu dünyayı paylaşmaya hazırlanan ABD'nin izlerini bulmak... Geç kalmış bir gezi!..
***
Kılıçdaroğlu'nun siyasi ağırlıklı iki önemli gezisi daha var. Tarihleri henüz kesinleşmedi.
İlki, S&P tarafından dün notu düşürülen Mısır'a,
Müslüman Kardeşler Örgütü'nün lideri, Cumhurbaşkanı
Mursi'nin, diğeri de Şii lider, Irak Başbakanı
Maliki'nin daveti.
Almanya'da tedavi gören Cumhurbaşkanı
Talabani, Güney Afrika'daki Sosyalist Enternasyonal toplantısında Kılıçdaroğlu'nu
Bağdat'a davet etmiş, o da davete icabet edeceğini bildirmişti.
Ayrıca
Ürdün'ün sosyal demokrat partisi de Kılıçdaroğlu'ndan yanıt bekliyor. CHP yine geç kalmadı mı?
***
Siyasi partilerimiz dönem dönem yönetimin başı oldu ama bir türlü iktidarın başı olamadı! İktidar olan aynı zamanda muktedir olur. 2007'den bu yana
AK Parti iktidarın başı... Dış politikada aldığı kararları, çoğunlukla
iç sisteminden kaynaklanan güçle besliyor. Eskiden böyle miydi? Genelkurmay ve işadamları üzerinden yürütülen lobi çalışması dönemi kapandı. Bu tür çalışmalar genelde iç politika ve ekonomik çıkar gruplarınca yürütülüyor.
***
Böyle bir dönemde dış politikada Türkiye ile çıkarları çatışan ülkeler,
lobi faaliyetini ana muhalefet partisi üzerinden yapmayı deniyor. O yüzden Kılıçdaroğlu, bir anda bölgenin ve Asya'nın çekim merkezi haline geldi.
Bu gezilerde, ülkesini şikâyet eden bir lider mi, yoksa gittiği ülkelerde "sol bahar"ı arayan, ülkenin birlik ve bütünlüğünü savunan bir lider portresi mi çizecek?
CHP'nin sınavı bu. Zira, Türkiye'ye muhalif duruşlarıyla ön plana çıkan ülkelerle irtibat kurmak bıçak sırtında yürümeye benziyor.