Dünya hiç bu kadar kalabalık ve asla bu denli zengin olmamıştı. Tabii ki böylesine kıran kırana rekabet de yaşanmamıştı. Üstelik hiçbir şey görmedik. Zira kaynaklar azalırken ekonomik aktörler çoğalıyor. Hırslar da kazanma hevesleri de...
Rekabetin giderek yoğunlaşacağı dünyada bu kavrama karşı takınılan tutum, başarı veya başarısızlık ayırtı olabilir.
Rekabet; yarışa dair bütün kuralları tanımlar. Rakip ise yarışta olduğumuz "ötekidir" ve yok edilesi bir düşman olarak algılanması gayet doğaldır. Rekabet Kurumu'nun 14'üncü kuruluş yıldönümünde Türkiye'de rekabet kavramının kültürel altyapısını konuşurken irdelediğimiz konulardan biri de "yarış" sürecinde bizlerin takındığı tutum oldu.
Rekabet; sözlüğümüzün ilk sıralarında yoktur. Ezeli rekabet diye bildiğimiz, 4 büyüklerin futbol derbileridir ve güvenlik güçleri olmasa, holiganizme yakın duruşuyla, bıçak, sopayla varacağı yer de bellidir.
Kültürümüz rekabete sıcak bakmazken, hele ki biri bunun kurallarını koymaya görsün; işi çok zor demektir. Zira kuraldan yana derdimiz vardır. Kurallar çoktur, uygulanmaz, sık sık değişir, başkaları içindir. Kişiye özel esnetilebilir, imtiyaza bağlı kırılabilir ve güç odağında hükümsüzleştirilebilir.
Estetik evrenimizde dahi "rakip"; defedilesi bir şeydir. Giriftzen Asım Bey'in Uşşak şarkısında; cana, "rakibi handan" ededursun, "ben bi nevayı" giryân ettiğinden dolayı; kınanır.
Oysa biliyoruz ki rekabetin olmadığı yerde atalet başlar. Rekabeti "düşmanca" algıladığımız yerde de savaş... Peki madem rakiple olmuyor rakipsiz de olamıyor; kültürel bariyeri nasıl aşacağız.
Tam da bu noktada Rekabet Kurumu ve medyaya büyük iş düşüyor. Rekabetin iyi bir şey olduğu, adil rekabet ikliminde refahın arttığını, kuralı çiğneyenlerin "toplumun refah hırsızları" olduğu fikrini, daha sık ve daha güçlü vurgulamak gerekiyor.
Rekabet bozucu eylemlerinden dolayı bankalara getirilen ceza ve kartellere karşı verdiği mücadele ile gündemimize gelen Rekabet Kurumu'nun, caydırıcılık kadar "kültür değişmeleri" süreçlerini yöneterek rekabeti kavramını toplum hayatında "doğru pozisyonlaması" gerekiyor.