Belki çok dikkati çekmedi ama Bayram öncesi iki kritik toplu sözleşme, gürültü patırtı olmadan sonuçlandırıldı. İlk etapta, kamuda çalışan işçilerin ücret zammını belirleyen görüşmelerde uzlaşma sağlandı. Ardından memur maaşları ile emeklilerin aylıklarına ilişkin pazarlıklar makul bir noktada bağlandı. Üstelik "taban aylığındaki seyyanen zam" sayesinde üst gelir grupları ile alt gelir grupları arasındaki makas bir nebze olsun daraltıldı. Bir başka ifadeyle düşük dereceli memurun maaşında oransal açıdan daha yüksek artış yapıldı.
Bilhassa Gezi Parkı Olayları'nın ardından farklı toplum kesimlerini sokağa dökmek, sonbaharla birlikte üniversiteleri, stadyumları hareketlendirmek üzere hazırlıkların başlatıldığı sırada işçi ve memurun ücret-maaş düzeltmesinin vakitlice tamamlanması memleketin hayrına oldu. Bu noktada sendika temsilcilerinin duyarlılığı kadar, Kabine üyeleri içinde uzlaşma kültürünün en önemli temsilcilerinden biri konumundaki Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik'in çabaları da etkisini gösterdi. Çelik, İngilizlerin "Troubleshooter" dedikleri tarzda bir siyasetçi. Yani problem çözen, aksaklıkları saptayıp gideren kişi!