Günlük tartışmaların içinde neredeyse kaybolup gitti.
Türkiye'nin, 2014-2018 yıllarını kapsayan "10. Beş Yıllık Kalkınma Planı" geçtiğimiz hafta TBMM'de kabul edildi.
Plan'dan dikkatinize sunmak istediğim konu, ülkemizin "büyüme öyküsü!"
Bugün, hangi nedenle olursa olsun sokağa çıkanlara önerim, sağduyu ile düne bakmaları ve yarını da düşünmeleri.
İktidara düşen ise "Özgürlük kalkınmanın temelidir" ilkesine sıkı sıkıya sarılması.
Sandık yerine sokaktan medet umuldukça memleketi kurtarma iddiasıyla yola çıkanlar, aslında en büyük zararı veriyorlar.
Demokrasi ve refahın at başı gitmediği süreçlerde ise herkes kaybediyor.
İşte gerçekler:
Türkiye, 1924-2012 döneminde ortalama yüzde 4.6 büyüdü.
1950-2012 arasında büyüme ortalaması yüzde 4.8 oldu.
1960-2012 yıllarında büyüme yüzde 4.4'te kaldı.
1970-2012 arasında ortalama büyüme yüzde 4.2'ye geriledi.
1980-2012 ve 1990-2012 arasında ise büyüme yüzde 4.1'de patinaj yaptı.
2000-2012 döneminde ise büyüme ortalaması, 2001'deki iç, 2008'deki küresel krize rağmen yüzde 4.3'ü yakaladı. Yani, 1950'den sonra geriye doğru giden ortalama büyüme ilk kez son dönemde düzeldi. Eğer istikrar korunursa 2014-18 döneminde büyüme ortalaması yüzde 5.5'e ulaşacak.
Ama o bile yetmez. Türkiye'nin en az yüzde 7 büyümesi gerekli.
İşte bunun için... Siyasi tercihiniz ne olursa olsun, siyasi sabrınız da olsun ve sonunda güçlü iktidar çıkarsın!