O mesaj trafiğine rağmen "Bir süre bekleyeyim. Yanlış hesap Bağdat'tan döner" diyorum. Ama işler iyiye gidecek diye umut edenler bile bir sabah birbirinden ilginç düzenlemelerle karşılaşıp, pes ediyor. 20 yılı aşkın süredir Maliye'yi izlerim. Farklı birimlerde çok sayıda arkadaşım var. Aralarındaki çekişmeyi de bilirim. Çoğu zaman ters düştüğümüz olur.
Örneğin, ben vergi denetiminin tek çatı altında toplanmasına sıcak baktım. Dostlarım, "kurulculuk" çizgisini izledi. Neticede şunu savundum: "Vatandaş için esas olan verginin eşit ve adil toplanması ile denetimin etkinliğidir!" Yani, hangi unvan altında yapıldığı değildir. Tabii mesele bu kadar basit değil. Zira kurumları yaşatan gelenekleri, usta-çırak ilişkisidir. Buna rağmen, günün şartlarında iş yapma biçiminin değişmesi, tekellerin kırılması kaçınılmazdı. Öyle de oldu. Oldu olmasına da... Bu tasarımı yapanlar düne takılıp bugünün değerler sistemini, ideallerini ikinci plana atmaya başladı.
Halihazırda bürokrasideki en ciddi sorun, sayısal yığılmaya karşın yetkinliğin çökmekte oluşudur. Maalesef vergi denetimi de başlangıçta yapılan doğru işlere karşın giderek kan kaybetmektedir. Eğer biyoloji alanında uzman bir ismin vergi müfettişliği yapabileceği kabul ediliyorsa ya devlete girişteki tüm ölçütlerin gözden geçirilmesi ya da karar vericilerin durup düşünmesi gerekiyor! Yoksa itiraz rekabete veya değişik formasyona değil!