Bilişimciler, YouTube isimli internet sitesinin hâlâ açılmamış olmasından müthiş derecede rahatsız.
Geçtiğimiz günlerde Bilişim Vakfı'nın üyeleri ve Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Eczacıbaşı'yla sohbet ettik.
Eczacıbaşı, internetin sansürlenmesine karşı olmadığını özellikle vurguluyor. Çocuk pornosu ya da bomba nasıl yapılır gibi tehlikeli konuların internet ortamından kalabalıklara ulaşmasının hepsi karşısında.
"Ama" diyor Eczacıbaşı, "Bunun kuralları olmalı. O kurallar çerçevesinde denetlenmeli. Topyekün bir siteyi 6 aydır yasaklamak, bazukayla sivrisinek vurmaya benziyor. Demokraside türban serbestliğini savunacaksak, savunalım. Ama bunun yanında diğer özgürlükleri de savunalım."
Logo Yazılım'ın kurucusu Tuğrul Tekbulut ise bir başka önemli konuya dikkat çekti. O da Anadolu illerinde birer birer açılmaya başlanan "call center "lar. Başta Turkcell olmak üzeri birçok şirket ve banka müşterilerinin telefonlarına Diyarbakır'dan, Erzurum'dan cevap vermeye başladı. Tekbulut şöyle diyor:
Diyarbakır'da kaldıraç
"Bilişimin nasıl bir kaldıraç olduğunu Diyarbakır'da gördüm. Türkiye'nin içinde Hindistan var.
Bir tarafta lastik yakılıyor Diyarbakır'da, öte yanda Dicle Üniversitesi'nde kimya mühendisliği okumuş bir gencin ailesi iş bulma sevinci yaşıyor.
Ben bunu söyleyince hayalci dediler. Ama yarattığımız bu küçük işlerin etkisi daha fazla. Gençler sokağa dökülmesin istiyoruz."
Tekbulut haksız değil. Turkcell Genel Müdürü Süreyya Ciliv'den, gençlerin Diyarbakır'daki merkezlerinde nasıl mutlu çalıştıklarını, aldıkları paradan ve çalışma ortamından nasıl memnun olduklarını dinlemiştim. Üstelik İstanbul'daki gibi iş değiştirme furyası da olmuyordu oralarda.
Yaratıcılık yok oluyor
Tekrar global kriz konusuna dönmek istiyorum bir de.
Yazıp duruyoruz, bilenlerin görüşlerini aktarıyoruz ama sanıyorum pek çok şirketin çalışanı bu krize kurban gitti gidecek.
Faruk Eczacıbaşı'na göre kriz dönemleri yaratıcılığın yok edildiği dönemler . "Oysa" diyor, "Mesela eğitime çok küçük paralar yatırarak krizden çok daha akılcı bir şekilde çıkılabilir. Ne yazık ki krizlerde ilk feda edilen konu teknoloji, inovasyon. Hâlâ lüks olarak görülüyor."