Yeni Şafak'tan Hilal Kaplan'a nasihatim... "28 Şubat'ta biz çektik, şimdi onlar çeksin"gibi rövanşist bir duyguya kapılma sakın. Bu onurlu bir duruş değildir. Herkesi hizaya getirmeye çabalama. Senin hizanda olmayanlara, zinhar, "mundar"deme. Ona buna sataşmak, meslektaşların yargılansın diye çabalamak yerine, daha şerefli bir yol izle.
Dilersen yardımcı olayım. 2007'de, Yeni Şafak, başörtülülere destek için başı açık kadın gazetecileri davet etmişti. Bizler, başımızı örterek destek eylemi yapacak, bir ve beraber olduğumuzu gösterecektik. AK Parti iktidardaydı ama gene çok zor günlerdi. Sadece, Pınar Selek, Leyla İpekçi, Nuray Mert ve ben o toplantıya başı açık kadınlar olarak katıldık. Bugünlere geldik... Artık herkes birer Merve Kavakçı!.. Nuray Mert, önce televizyondaki programını, sonra gazetedeki köşesini kaybetti. Ben olsam, başörtülü kadınları toplayarak, Nuray Mert'e sahip çıkmaya çalışırım. Başbakanın ona bir telefonu kâfidir iş bulabilmesi için. Böyle bir harekete öncülük edersen, kalıcı bir isim olabilirsin. Ama rövanşist duygularla davranırsan, "konjonktürel"olmaktan öteye geçemezsin.