Bülent Arınç, Bütçe müzakerelerinin son toplantısında başarılı bir konuşma yaptı. Özellikle kimlik konusundaki sözleri çarpıcıydı: "Bir insanın kimliğini inkâr etmek, o insanı inkâr etmektir. Kim varsa bu topraklar üzerinde, kendi kimliğini rahatlıkla söyleyecektir. O kimliğe saygı duyacağız. O kimliğin bütün kültürel haklarını, anayasal haklarını vereceğiz, tanıyacağız."
Ardından Başbakan yardımcısı Beşir Atalay müjdeyi verdi: "Bir demokratikleşme paketi üzerinde çalışıyoruz. Terörle Mücadele Kanunu'ndan, Türk Ceza Kanunu'na, yargı sisteminin hızlandırılması boyutuna uzanan yeni bir paket üzerinde çalışıyoruz. Bu paketin özünde şunu göreceksiniz; şiddet içermeyen her düşünce Türkiye'de serbest kalacak. Özgürlükleri genişletme, demokratikleşme, insan hakları boyutu bizim misyonumuzdur. O misyonumuzu da yine sürdürüyoruz, sürdüreceğiz."
Operasyonlar ve tutuklamalarla kararan ufkumuzu aydınlattı bu cümleler. Gereğinin yapılacağına inanmak istiyorum. Meselâ hiç değilse seçmeli derslerle Kürt dilinde eğitim hakkı tanınabilse, anayasal vatandaşlık tarifi, CHP ile uzlaşarak benimsense, ağzını açanı, Türk Ceza Kanunu'nun 220'nci maddesinin, ya da Terörle Mücadele Yasası'nın 7'nci maddesinin içine sokmaktan ve onları terör örgütünün amacının propagandasını yaptıkları gerekçesiyle mahkûm etmekten bir vazgeçilebilse... Hem Bülent Arınç'ın, hem Beşir Atalay'ın sözleri böyle bir gelişmenin olabileceği sinyalini veriyor. Yeniden bir hayal kırıklığı yaşanmamasını dilerim.