Kimi "PKK taşeron örgüt" deyince karşı çıkıyor. Kiminin ise, "PKK, sosyal tabanı olan bir terör örgütü, bu yüzden, silahlı çatışma sona ersin isteniyorsa muhatap alınmalı" cümlesine itirazı var. İtirazı olanlar, PKK'yı yabancı mihrakların elinde kukla gibi gösterme azminde. Onlar da, örgütün Kürt halkına yönelik bir hedefi olduğunu, buna bağlı olarak bölgede sempatizanlarının bulunduğunu görmezden geliyor.
Oysa PKK biraz ondan biraz bundan... Tabii ki Kürt kökenli Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarında bir karşılığı var. Aksi takdirde Barış ve Demokrasi Partisi'nin (BDP) aldığı 1.5 milyon oyu nasıl izah edeceğiz? Ama Türkiye'nin bu zayıf karnından istifade etmek isteyenlerin ve PKK'yı kendi emelleri için kullananların da varlığı inkâr edilemez.
Biraz daha açalım: Demokratik açılım, Türkiye ve ABD'nin menfaatlerinin örtüştüğü bir zaman diliminde başlamadı mı? ABD Irak'tan çekiliyor, dolayısıyla dengelerin korunması açısından istikrarlı bir Türkiye'ye ihtiyaç duyuyordu. PKK o dönemde iyice yalnızlaşmış, Kuzey Iraklı Kürt liderler de Amerika'nın tutumu sebebiyle terör örgütüyle araya mesafe koymak zorunda kalmıştı.
Bugünkü konjonktür ise çok farklı; Türkiye'nin İsrail ve ABD ile arası açıldı. Daha doğrusu AK Parti Hükümeti, bu ülkelerin etkili çevrelerinde, ilişkileri bozan olumsuz bir unsur gibi görülmeğe başlandı. İşte bu sebepten dolayı, PKK terörü azdırılmış olabilir.
Konu iç içe geçmiş ve karmaşık. Çünkü açılımda muhatap alınacağını sanan, hatta kendisi için daha uzun vadede siyasi affı bile düşünen Öcalan'ın, böyle bir gelişme olmayınca, 31 Mayıs'ta yaptığı açıklama da var: "Ben artık yokum." Bu sözler, zaten eylemlere yeşil ışık yakıldığını gösteriyordu.
Bana göre, terörün Türkiye'yi vurmaya hazırlandığı bir süreçte, dış konjonktürün de AK Parti iktidarı aleyhine dönmesiyle birlikte, PKK'nın eli daha güçlenmiştir. PKK yalnızlıktan kısmen kurtulmuştur. Muhtemelen İsrail ile işbirliği de yapmaktadır.
Bu yazıyı "Taşeron örgüt" lafına itiraz edenlere ya da aksine, "PKK dolaylı olarak muhatap alınmalıdır" cümlesine karşı çıkanlara ışık tutmak için yazdım.
PKK'yı dış güçler kullansa dahi bu örgütün Türkiye'de bir karşılığı var. Ve silah bırakması isteniyorsa, İngiltere ya da İspanya'da görüldüğü gibi siyasi uzantılarıyla çözüme yönelik bir diyalog başlatmak önemlidir. Bunun için muhalefetle de uzlaşma sağlanmalı, çatışmacı dilden vazgeçilmelidir.