Genelkurmay Başkanı, iki önemli açıklama yaptı.
1) MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye cevaben: "Olağanüstü Hal düşünülmüyor" dedi. Böylece, sertlikten medet uman Bahçeli, Genelkurmay Başkanı'nın gerisine düştü.
2) Başbuğ, Heron'ların kullanılamadığını, ya da ABD'den istihbarat alınmadığını da yalanladı. Zaten, Hakkâri 3. Taktik Tümen Komutanı Tümgeneral Gürbüz Kaya, Başbakan Erdoğan'a verdiği brifingde, istihbarat eksikliği olmadığını belirtirken, korkunç bir itirafta da bulundu: "Sınırdan ilk sızma görüntüleri 23.30'da geldi. Bölgeye topçu atışı yaptık ama, kimse atışa cevap vermedi. Biz de, gelenlerin çoban, köylü ya da kaçakçı olabileceğini düşündük."
İnsanların hayatıyla oynayan böyle hatalı bir değerlendirmeyi kimler yaptı? Tam sınır bölgesinde, dağ başında köylü ne arar? Olsa olsa kaçakçıdır ve askerin risk almadan hem ateşe devam etmesi gerekirdi, hem de takviye yardım istemesi. Öyle değil mi?
Bu sorularımızın cevabını öğreneceğimizi hiç sanmıyorum. Neden mi? Meselâ daha önce, Hakkâri Tümen Komutanı Gürbüz Kaya, Çukurca'da patlayan ve 7 askerimizin şehit olmasına yol açan mayının, Çukurca Tugay Komutanı Tuğgeneral Zeki Es tarafından yerleştirildiğinin üstünü örtmüş, "Mayınları PKK döşedi" diye rapor etmişti. Kamuoyunda bu olay çok tartışıldı ama, doğrusu tatmin edici bir cevap alamadık.
Acaba, Tekeli Karakolu'nu korumakla görevli Gediktepe üssünde, o gece neler cereyan etti? Gerçekten haber alındı da harekete mi geçilmedi? Burada bir değerlendirme hatası yok mu? Ah bir bilebilsek...