Medeniyet, parayla pulla, zenginlikle ölçülmeyecek bir değer. Kadına gösterilen saygı, bir ülkeyi medeniyet skalasında yukarılara taşır. Cem Özdemir, Almanya'da, Yeşiller Partisi'nin eşbaşkanı. Yeni doğan oğlu Vito'ya bakmak için partisinden 6 hafta izin aldı. Almanya'da, zaten erkeklere doğum izni var. Ama ilk defa bir siyasetçi de bundan yararlanıyor.
Peki kadın-erkek eşitliği konusunda Türkiye ne yapıyor? Her şey lâfta, pek güzel! Ülkemizde yerleşmiş bazı sloganlar mevcut. Ne zaman Heybeliada Ruhban Okulu lâfı açılsa, hemen atalarımızın ne kadar hoşgörülü olduğundan söz ederiz. Buna mukabil, okul, hep kapalı kalır. Kadın konusu gündeme geldiğinde ise, Türkiye, Batı ile mukayese edildiğinde, kadına seçme ve seçilme hakkını diğer devletlerden önce tanımıştır; bu hususu hatırlatmaya bayılırız. Tamam, belki ilk adımları tez atmışız ama, sonrasında geri kalmışız. Kaç kadın seçmişiz parlamentoya? Bu dengesizliği aşmak için siyasette kadına kota tanıyor muyuz? Hangi sahada kadınlar için pozitif ayırımcılık uyguluyoruz? Bırakalım yasal konuları, sözgelimi mutfakta iş yapmaya, ya da çocuk bakımına gelince, erkeklerimiz kolayca "Bu kadının işidir" deyip, köşeye çekilmiyor mu?(Mamafih, yeni nesil biraz daha farklı. Bunu da hatırlatalım.)
Türkiye, asker-sivil ilişkilerinde, Kürtlere ya da Alevilere bakış açısında önemli bir değişim geçiriyor. Hani diyoruz ki, bir başka mağdur kitleyi, kadınlarımızı da, bu vesileyle hatırlayalım.