Üniversitelilerin gözü, kulağı hükümette. Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, öğrenci affına ilişkin tasarı taslağı hazırladıklarını ve son şeklini vereceklerini belirtti. MEB bu konuya son derece ciddi bakıyor. Başta YÖK olmak üzere diğer paylaşımcı kuruluşlarla bilgi alışverişinde bulundu. Bakan Çelik, temelde akademik açıdan aflara sıcak bakmayan bir insan. Ancak burada Bakan için, kaç kişinin hangi gerekçelerden dolayı af beklediği önemliydi . Bununla ilgili gerekli dokümanlar geldikten sonra böyle bir affın ana kapsamı, zamanı ve şekli tartışıldı. Ve sonunda öğrenci affına yönelik bu tasarı taslağı hazırlandı. Tasarı eylülün ortasında Bakanlar Kurulu'na sunulacak. Ekimde ise TBMM'ye gönderilecek. 2005 ve sonrası için af düşünülüyor. Bu konuda çeşitli girişimlerde bulunan Eğitim Hakkı Platformu, Çelik'in açıklamalarından sonra siyasilerden görüş almaya başladı. AKP, CHP, MHP, ÖDP, DSP, BBP'li milletvekilleri öğrenci affının çıkarılması konusunda mutabık kaldı.
Aldığım duyumlara göre, 2005'te çıkarılan son af yasasından sonra, üniversitelerimizden (açıköğretim dahil) ilişiği kesilen öğrenci sayısı yaklaşık 600 bin. Bunun 225 bini örgün eğitim öğrencisi. İlişiğin kesilmesinin içinde; kendi isteğiyle, kayıt yenilememe, başarısızlık, devamsızlık ve disiplin suçları yer alıyor. Türban gerekçesiyle ilişiği kesilenlerin yüzde 1'i geçmeyeceğini zannediyorum. Geçmiş yılların istatistiklerine bakarsak, bu öğrencilerin yaklaşık 100 bini üniversiteye kayıt yaptırır. Ancak bana göre kayıt yaptıranların yüzde 10'u istenen sonuca varabilir.
Bence ne olmalı?
- Yükseköğretim kurumlarının hazırlık ve diğer tüm sınıflarında ön lisans ve lisans öğrenimi yapan öğrencilerden, 2005'ten bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar (isteğiyle ilişiği kesilenler dahil) ne sebeple olursa olsun ilişkileri kesilmiş öğrencilere tüm dersler için bir yıl devam ve üç sınav hakkı verilebilir. Öğrenciler, başarısız oldukları dersler programdan çıkarılmış ise, bu derslerin yerine belirlenecek başka derslerden sınava girebilir. Bu sınavlarda başarılı olmaları halinde öğrenciliğe intibakları yapılır.
- Uygulamalı eğitim-öğretim yapan okullardan öğrencilere, devam edemedikleri dersler ve uygulamalar için devam imkanı sağlanır. Bu öğrenciler için Kanunun öngördüğü sınav süreci ilgili yönetmeliklerindeki devam şartını tamamladıktan sonra başlanır. Sınıf geçme sistemi uygulayan yükseköğretim kurumlarında en çok üç dersten başarısız olup bir üst sınıfa geçemeyen öğrencilere; üst sınıfa devam ve alt sınıfta başarısız oldukları dersler için üç sınav hakkı verilebilir.
- Not ortalaması sebebiyle sınıf geçemeyen veya mezun olamayan öğrencilere, istedikleri üç dersten not yükseltmek için bir sınav hakkı tanınır. Azami öğrenim sürelerini doldurdukları için ilişkileri kesilen öğrencilere; alamadıkları dersler için, bir defaya mahsus bir yıl devam etme ve sınav hakkı verilebilir. Lisansüstü öğrenim görürken ne sebeple olursa olsun ilişiği kesilen öğrencilere başarısız oldukları dersler ve yeterlilik için iki sınav hakkı; Yüksek lisans öğrencileri için bir yıl, doktora öğrencileri için iki yıl tez hazırlama süresi verilir. Doktora yeterlilik sınavına girmek için, yabancı dil sınavında başarısız olanlara bir sınav hakkı tanınır.
28 yılda üniversite öğrencilerine on kez af çıkarıldı. Bu durumun gerek öğrenciler, gerekse üniversiteler üzerinde olumsuz etkiler yaptığını biliyoruz. Ancak siyasal ve ekonomik zorluklar üniversite dünyamızı da etkiledi. Gençler çeşitli nedenlerle yükseköğretim kurumlarından ayrıldı. Bu gençleri yalnız bırakmamalıyız . Ayrıca şunu da unutmayalım, gençleri yaklaşık bir yıldan bu yana af beklentisi içine soktuk. Bundan sonra ise ülkemizin gündemine böyle bir konu gelmemeli. Sürekli af beklentisi oluşturarak üniversite sistemine zarar vermemeliyiz.
Bugüne kadar katillere, tecavüzcülere, hortumculara, hatta dopingli atlara af çıktı. Öğrenciler ne katil, ne de hortumcu. Bugün "af" bekleyen binlerce öğrencinin gözü siz siyasilerin üzerinde olacak. Onlara sahip çıkalım. Gençler Milli Eğitim Bakanımız Hüseyin Çelik'in de bu konudaki gayretlerini sakın göz ardı etmeyin ve O'na kalpten teşekkür edin.