Ülkemizin geleceğini şekillendirecek bireyler yetiştirmek için ana okulundan, üniversiteye kadar her alanda eğitim yatırımları bulunan, değerli dostum BahçeşehirUğur Eğitim Kurumları'nın Başkanı Enver Yücel, eğitim dünyamıza sağladığı katkılardan dolayı "TBMM Üstün Hizmet Ödülü" nü aldı. Tüm ömrünü eğitime adamış olan Enver Yücel'e geçen ay TBMM'de düzenlenen törenle ödülü verildi. Bu ödülü rahmetli anasının ak sütü gibi hak eden dostumu, kardeşimi kutluyor; onunla gurur duyuyorum. Tercih döneminde bu ödülle ve kurucusu olduğu Bahçeşehir Fen ve Teknoloji Lisesi ile ilgili bir şeyler yazmak istedim. Ancak bazı kesimlerin "Yönlendirme mi yapıyor" diye düşünebileceğinden dolayı, onları rahatsız etmemek amacıyla yazmadım. Şimdi tercih dönemi bittiği için, bu okulla ilgili görüşlerimi sizinle paylaşmak istiyorum.
2008 OKS'de de tüm fen liseleri arasında, taban puanı en yüksek puanla öğrenci alan Bahçeşehir Fen ve Teknoloji Lisesi, alanında ilk ve tek okul. Son teknoloji ile donatılmış lisede tüm öğrenciler yüzde yüz burslu. Çeşitli kurum ve kişilerce sağlanan burs kapsamında; eğitim, yurt, okul kıyafeti, okul kitapları, diz üstü bilgisayar ve cep harçlığı bulunuyor.
Bahçeşehir Fen ve Teknoloji Lisesi'nin kuruluşunun 3. yılında tüm fen ve Anadolu liseleri arasında ilk sıraya yükselmesinden gurur duyduklarını belirten Enver Yücel, yaptığımız sohbette; "Bu okulu geleceğin bilim insanı olmak isteyen gençler tercih ediyor. Kuruluşumuzdan bu yana Türkiye ve Dünya şampiyonluklarını kazanan öğrencilerimize lise öğrenimi süresince en az bir kez yurtdışında eğitim ve staj fırsatı sağlıyoruz. Lise öğrenimini tamamladıktan sonra öğrencilerimizin Harvard, MIT, Stanford gibi dünyanın en iyi üniversitelerinde burslu olarak okuyacağına inanıyoruz" dedi.
Ben de dileklerine tüm kalbimle katılıyorum.
AB normlarının üstünde
Hükümetimiz AB üyesi olabilmek için eğitimde büyük çaba gösteriyor. AB ülkeleriyle aynı standartları paylaşabilmek için en önemli etken yabancı dil. Tabii ki bunun yanında bilgi teknolojisine bağlı internet ve bilgisayar öğrenimine gerek var.
Dünyamız artık, fen alanında ileri teknoloji üretip ihraç eden ülkeler ve fen alanında geri teknoloji satın alan ülkeler olarak ikiye bölünüyor. Türkiye'nin, teknoloji üretip ihraç eden ülkeler arasındaki yerini alabilmesi; araştıran, öğrenen, geliştiren ve bilimsel bilginin en ön saflarında koşabilen gençlerin yetişmesiyle mümkün. Bence bu durumda, Bahçeşehir Fen ve Teknoloji Lisesi'nin önemli bir rolü olacak.
Bu okul mühendislik ve tıp alanlarında eğitim veren üniversitelere, alanlarıyla ilgili güncel bilgileri sürekli takip ederek bilgi ve yaratıcılığı hayata geçirme kabiliyetine sahip bireyler yetiştirmek amacıyla kuruldu. Gençlerimiz, konusunun uzmanı yerli ve yabancı öğretim elemanlarının rehberliğinde, en ileri donanımla, öğrendiğini uygulama ve geliştirme olanağı bulacak. Yalnız ülkemizde değil, dünya ölçeğinde 21. yüzyılın lider bilim adamları olmanın ilk basamaklarını tırmanacak.
AB normlarının üstünde olan bu okulda fen ve teknoloji dersleri İngilizce yapılıyor. Modern araç ve gereçlerle donatılmış, özel laboratuvarlarda işlenen bu dersler, Bahçeşehir Üniversitesi Mühendislik Fakültesi ve destek alınan diğer yabancı kurumların misafir öğretim elemanlarınca uygulanıyor. Okulda modern araç ve gereçlerle donatılmış, genetik laboratuvarından mekatronik laboratuvarına kadar toplam 15 adet laboratuvar bulunuyor. Ayrıca lise kampusunda bu yıl bir de Bilim Müzesi açıldı. İnteraktif öğrenme istasyonları, gök evi ve gözlemevinin yer aldığı müzede öğrenciler, derste gördükleri konuları uygulamalı olarak görebilecek. Tüm okullarımıza bu müzeyi gezmelerini tavsiye ediyorum.
Hükümetin ciddi çalışmaları sonucunda, eğitime katkı sağlayan insanlarımızın değeri daha iyi anlaşılmaya başlandı. İnanıyorum ki; eğitimin ülkemiz için ne kadar önemli olduğunun bilincinde olan insanlarımızla birlikte, bundan sonra daha büyük projelere imza atılacak.