Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YAVUZ DONAT

Takdir... Kader... Kısmet...

Cumhurbaşkanlığı koltuğu... Milletvekilliği koltuğu... "Sürelidir."
"Seçimle" gelinir... Gelen "Kaç yıllığına geldiğini" bilir.
"Süresi" dolunca da gider.
Eğer... Aynı koltuğa "Yine seçilirse..." O zaman da "Oturmaya devam eder."
Bir de... Valilik, Büyükelçilik gibi koltuklar vardır ki...
Bu koltuklara "Makamın takdiriyle" gelinir.
Diyelim ki... Valilik bekleyen... Valiliği hak eden... Liyakat sahibi 10 kişi var.
Veya Büyükelçiliğe atama bekleyen 10 kişi.
Ama valiliğe ya da büyükelçiliğe atanacakların sayısı 10 kişi değil de... İki kişiyse... Üç kişiyse...
"Takdir" makama aittir... İçişleri Bakanı'na... Dışişleri Bakanı'na.
Kimse... "Neden ben değil de o atandı... Ben ondan kıdemliyim" diyemez.
Kimse bu yüzden "Makamı mahkemeye veremez." Verse de sonuç alamaz.
Alsa dahi... Böyle postlarda "Mahkeme kararıyla" oturulamaz.
Sözü "Bakanlığa" getireceğiz.
Bakanlık da yine "Takdirle gelinen" bir yüksek devlet görevidir.
Biliyoruz... Yıllardır Bakanlık bekleyenler var... Çoğu da "Liyakat sahibi."
Tecrübeli, davalarına sadık, çalışkan insanlar.
Öyleyse... Neden Bakan yapılmıyorlar?
İşte "Bu soru" sorulamaz... Zira...
"Takdir" meselesi... "Başbakan'ın takdiri."
Tabii takdirin yanı sıra biraz da "Kısmet."
Hani... Ne demişler?.. "Vermeyince Mabut, neylesin Sultan Mahmut."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA