Eğriye eğri doğruya doğru... Kılıçdaroğlu "Çatı için" Ekmeleddin İhsanoğlu'nun değil de "Bir başkasının" adını söyleseydi... Yine eleştirilecekti.
CHP Genel Başkanı "Kapı kapı dolaştı."
Ziraat Odaları... Müsiad... Odalar Birliği... Tüsiad... Tuskon... Çalmadık kapı bırakmadı.
Bu arada... "İsimler" havada uçuştu:
Haşim Kılıç... Metin Feyzioğlu... Deniz Baykal... Sami Selçuk... Mustafa Sarıgül... Mansur Yavaş... Yılmaz Büyükerşen... İlber Ortaylı... Aysel Çelikel... Yekta Güngör Özden... Hikmet Çetin... Kemal Derviş... İlhan Kesici... Abdüllatif Şener.
Kılıçdaroğlu düşündü taşındı ve sonunda "Ekmeleddin İhsanoğlu" dedi.
Ekmeleddin İhsanoğlu... Sağ düşünce dünyasının simge isimlerinden Prof. Emin Bilgiç'in damadı.
Prof. Emin Bilgiç... Adalet Partisi'nin ağır toplarından Dr. Sadettin Bilgiç'in ağabeyi.
12 Eylül döneminde... Partiler kapatılınca... Ve sonra yeni partilerin kurulmasına izin verilince... Prof. Emin Bilgiç, Büyük Türkiye Partisi'nin kuruluşunda ön plandaydı.
İhtilal yönetimi (Milli Güvenlik Konseyi) Büyük Türkiye Partisi'ni kapattı... Demirel'i, Sadettin Bilgiç'i Zincirbozan'a yolladı... Prof. Emin Bilgiç'in de siyaset yapması yasaklandı.
Aileden şimdi Meclis'te olan var... Süreyya Sadi Bilgiç... Ak Parti Isparta Milletvekili.
Süreyya Sadi Bilgiç, rahmetli Sadettin Bilgiç'in oğlu... Prof. Emin Bilgiç'in yeğeni.
Yani... Ekmeleddin İhsanoğlu, Süreyya Sadi Bilgiç'in amcasının damadı.
Şunu söylemek istiyoruz...
Ekmeleddin İhsanoğlu "Sağ siyasetin uzağında bir isim değil."
Şimdi... Şu sorulabilir:
- Solda bu kadar aday varken, Kemal Kılıçdaroğlu neden "Merkez sağ çeşmesinden su içen Prof. Ekmeleddin İhsanoğlu'nu" tercih etti?