Demokrasiye dönülüyordu... 1983... Partiler kuruluyordu. Milliyetçi Demokrasi Partisi... Halkçı Parti... ANAP.
Başka parti kurulması istenmiyordu.
Kuranlar veto ediliyordu.
SODEP... "Nasıl olsa veto edemezler" diye düşünüldü... Erdal İnönü partinin başına getirildi.
İşte o günlerde... Bir akşam Erdal Bey'le yemek yiyecektik... Milka Restoran'da. (Rixos Grand Ankara'nın yanı... Çoktan yıkıldı.) Yemek saatine doğru... "Erdal İnönü'nün veto edildiği" haberi gelmez mi?
Hemen Erdal Bey'i aradık...
Toplantıdaydı. "Herhalde" dedik kendi kendimize:
- Bu şartlarda yemek iptal edilir. Yine de... "Ne olur ne olmaz" diyerek... Yemek saatinde Milka'ya gittik.
Aaaa... O da ne?.. "Davet sahibi"
İnönü, bizden önce gelmiş, bekliyordu.
(Not: Erdal Bey randevusuna çok sadıktı...
Babasından öyle görmüş...
Anılarında da yazdı.)