Vakit geldi, Demirel "Hanımefendi ile" vedalaştı.
Nazmiye Hanım'ın gözleri ağlamaktan "kan çanağına" dönmüştü.
Ve evden çıktık.
Demirel, Zincirbozan'a gideceği otomobile binerken "etrafı" incelemeye başladık.
Güniz Sokak sessizdi. Korkanlar ve uğurlamaya gelmeyenler...
Korkanlar ve "apartman dairelerinin perde aralığından" bakanlar...
Bir kente korku ancak bu kadar sinebilirdi.
Eski Bakanlardan Dr. Cevdet Aykan oradaydı... Koluma girdi:
- Buradan gazeteye mi gideceksiniz?... Bana bir kahve ikram eder misiniz?.. Kendimde eve dönecek gücü bulamıyorum.