Türkiye'nin bazı ilçeleri var, "işadamı" fabrikası gibidir. Örneğin Denizli'nin "Babadağ"ı. Uşak'ın "Karahallı ilçesi" de bunlardan biri. "Kahramanımız", 71 yaşındaki Sait Ağaoğlu işte bu Karahallı ilçesinin, Kırkyaren Köyü'nden.
Uşak Valisi Ali Fuat Güven "Türkiye'nin sargı bezi üretiminin yüzde 98'i Uşak'taki fabrikalara aittir" diye konu- şunca... "Bunlardan birine gidelim" dedik. Ve Sait beyin fabrikasına gittik.
Uşak'ın "Sait amcası" aldı sazı eline: - 5 yaşında, Uşak'a geldim... İlkokulu bitirdim. Hava subayı veya hariciyeci olmak istiyordum. Ama ortaokula gireli 4 ay olmuştu ki, köyden bir haber geldi: Baban attan düşüp, öldü.
- Vah vah... Sonra? - İş başa düştü. İşe girdim. Gece gündüz dememiş, çalışmış. Çorap dokumuş, satmış.
- Derken, peştamal dokumaya başladım. Ardından havlu. Ve 1956'da gazlı bez işine girdim.
Şu anda 713 işçi çalıştırıyor. Ayda 2 milyon metre gazlı bez dokuyor. İki oğlu var. Biri Ticaret Odası Başkanı (Halil).
Diğeri, fabrikada (İsmail).

***
Tabii "başka işleri de" var. "Ev tekstili" üretiyor. Hem içeriye, hem dışarıya.
- Almanya, İtalya, İsviçre'ye ihracat yapıyoruz... Türkiye'de ilk gazlı bez üretimini ben başlattım... O zamana kadar gazlı bez Avrupa'dan geliyordu.
Sait Amca "çok çektim, çok" diye iç geçirdi:
- Çok açlık çektik. Mangala soğan, patates gömer, onu yerdik. En lüks yemeğimiz yumurtaydı... Hergün Allah'a ne diye dua ederdim, bilir misiniz?
- Ne diye? - Allahım, bir gün bana işçilerimle birlikte günde 3 öğün yemek yemeyi nasip et... Dualarım kabul gördü... Şimdi işçilerimle birlikte yemek yiyorum... Çok şükür hepimiz doyuyoruz.
Ve cebinden mendilini çıkardı. Gözyaşlarını silmeye başladı. Fabrikayı gezdik. 4 milyon euroluk yeni yatırım yapmış. Çırak okulu açmış:
- Ülkeme bir katkım olsun diye açtım... Okulu bitiren anında iş buluyor.
"Hayırsever, duygulu, heyecanlı" bir insan. Vali bey dedi ki:
- O Uşak'ın simgesi.

***
- Yavuz bey, eskiden hurdaya atılmış civataya diş çeker, tezgahta kullanırdık. Türkiye nereden nereye geldi?.. Meslek öğrenir, namusunla çalışır, vergini ödersen, Allah da senin kalbine göre verir. "İç ve dış piyasaya mal yetiştiremiyoruz" diyor:
- Allah bana ülkemin sanayileştiğini gösterdi... İnşallah AB'ye girişimizi de gösterecek... Ondan sonra ölsem de gam yemem.
Ve yine "gözyaşı", yine "mendil." Uşak'ta "eli öpülecek bir adam" tanıdık.