Süleyman Demirel'e "Arafat'ın mesajını alınca ne yaptınız" diye sorduk... Demirel'in "son Başbakanlığı" döneminde, İçişleri Bakanı İsmet Sezgin aracılığı ile yolladığı mesaj:
- Sayın Demirel, ABD'yle aramızı bulun.
Demirel: - Mesajı anında Amerika'ya ilettim... ABD yönetimi ile konuştum... Bu konunun üzerine eğilmelerinde fayda olduğunu söyledim... Mesajı ve söylediklerimi dikkate aldılar.
- Arafat'la kaç yıldır tanışırsınız?
- En az 25.
- Arafat denince aklınıza ilk gelenler?
- Filistin davasına kendini adamış kahraman. Yürekli bir adam.
Demirel devam etti:
- Bu davayı sökebilmek için Filistin Kurtuluş Örgütü, terörü kullandı... Tabii, onlara karşı da terör kullanıldı.
- Yaser Arafat'la Başbakan ve Cumhurbaşkanı olarak çok konuştunuz.
- Cumhurbaşkanlığı görevim bittikten sonra da çok konuştum... Ortadoğu Barış Projesi ile ilgili görevim sırasında.
- Ne durumdaydı?.. Tabii sağlık olarak değil.
- Her şeye istediği kadar hakim değildi.
***
Süleyman Demirel: - Ama Arafat bir denge unsuruydu... Her şeyin tamamen rayından çıkmasını önleyen, çok önemli bir unsur.
- Bunca yıl "bu işlerle" ilgilendiniz... Olay neden bu hale geldi?
- Filistin diyor ki, bu topraklar bizim... Filistinli yönetici "toprağın şu kadarı sizin, bu kadarı bizim" diye imza atmaktan korkuyor.
- Neden?
- Yarın hain ilan edilirim korkusu.
***
Demirel: - Clinton, Arafat ve Barak arasında bir anlaşma imzalanmak üzereydi... İşte bu korku nedeniyle Arafat son anda, ipi kopardı... Bana göre hayatının en büyük hatasını yaptı.
- Kendisine söylediniz mi?
- Evet, hata yapıyorsun dedim.
- Ne tepki verdi?
- Sustu.
- İsrail cephesinde neler gördünüz?
- Onlarda da korku var.
- Ne korkusu?
- Geçmişte Babil Kralı bizi bu topraklardan kovdu. Sonra Roma imparatorluğu kovdu. Şimdi BM'in bize verdiği bu topraklardan üçüncü defa kovulur muyuz korkusu.
- Sayın Demirel, Arafat'tan sonra ne olur?
- Üç ihtimal var.
- Birincisi?
- Arafat'ın yerine elbirliğiyle birini getirmeleri... Bir kişi etrafında birleşmeleri.
- İkincisi?
- İktidar mücadelesi başlaması... Ve bu mücadele sonunda bir lider çıkması.
- Üçüncüsü:
- İç savaş... En kötü ihtimal... Arap dünyası için de, Filistin davası için de çok kötü olur.
***
Demirel'e, Arafat'ı sorduğumuz sırada, TV'de "savaşı andıran görüntüler" vardı. İstanbul ve Ankara'da polisle çatışan öğrenciler.
Demirel: - Rahatsız edici bir tablo... Sürekli olacağını sanmıyorum... Hedef YÖK ama, hedefin çok dışına çıkılmış görünüyor.
- Ne gibi?
- Öğrenci meselesi olmaktan çok, başka yerlerin kaşıması gibi... Öğrenciler biraz dolduruşa gelmiş... Kullanılmışlar... Üniversitede 1.5 milyon öğrenci var... Umarım bu görüntüler tekrarlanmaz.
***
Demirel'le konuştuktan sonra Kızılay meydanına, önceki gün olayların yaşandığı yerlere gittik.
Etraf "savaş sonrasını" andırıyordu. Evet "umarız bir daha yaşanmaz."