Pazartesi günü Kırıkkale Üniversitesi'nde Demirel'e "80. yaş kutlaması" yapılmıştı. Törende konuşmacılar Demirel için "gitti, geldi, yine gitti, yine geldi, tam 50 yıl siyasetteydi" diye konuşunca...
Demirel gülerek dedi ki: - Düşmüş, kalkmış, gitmiş, gelmiş bu adam 50 yıl nasıl ayakta durabilmiş?.. Bu bir olaydır.
MEDYA
Törenden sonra Demirel'e "kendi sorusunu" sorduk:
- Gitmiş, gelmiş, düşmüş, kalkmış bu adam 50 yıl nasıl ayakta kalabilmiş?
"Anlatmaya başlarsam saatlerini alır" dedi.
- Bu 50 yıl içinde medyayla ilişkilerinizdeki kriterler nelerdi?
- Bazı kırık, dökük haller olabilir... Ama genelde mesafe ve tolerans ön plandaydı... Medyasız demokrasi olmaz... Medyalı demokrasi de hoşgörü gerektirir.
- Bir yazıya sinirlenince ne yaptınız?
- İçime gömdüm... Bunlar da geçecektir dedim... Sonra düşündüm... Yazılanda gerçek payı var
mı?.. Varsa, yaptığımız işi düzeltelim dedim.
SİYASET
- Halkla ilişkiler?
- Kucaklayacaksın... Eli nasırlı, poturlu, yazmalı, yaşmaklı, kravatlı, kravatsız, kasketli, zengin, fakir demeden kucaklayacaksın.
- Başka?
- Parti yöneticisi isen milletvekili aday listesini kendin yapmayacaksın... Bu işi halka bırakacaksın. Genel merkez olarak 22-23 kişilik kontenjan kullanma hakkımız vardı... 10-12'sini kullandık... Bu da devlet yönetimi için gerekli.
YARGI
Ve sıra geldi "yargı ile ilişkilere." Süleyman Demirel:
* Ne Anayasa Mahkemesi ile sürtüşmem oldu ne de Yargıtay'la.
Zaman zaman Danıştay ile sürtüştük.
* Birini bir yere tayin ettik, tayin kararı daha yerine ulaşmadan, Danıştay bozdu... Biz Danıştay kararına uymadık... Dava açıldı, ceza ödedik... Böyle şeyler oldu.
* Ama genel prensibim şuydu: Devlet kurumları ile ahenk içinde olmak.
ÜNİVERSİTE
- Ya üniversite ile ilişkiniz?
- Cumhurbaşkanı olarak üniversitelerle ilişkileri çok iyi götürdüm.
Bu doğru. Ama bir de "Cumhurbaşkanlığı öncesi" var.
Demirel: - Özellikle 1970'ten sonra üniversite kontrolü kaybetti... Devlet de üniversite üzerindeki kontrolü kaybetti.
ASKER
Dedik ki "Askerle ilişkiler?" Süleyman bey söze "mesafeli,
saygılı, açık" diye başladı:
- Askere bir şey söylemem gerekiyorsa, söyledim... Askerin cevap vermek mecburiyetinde kaldığı bir durum olunca da, öne ben çıktım... Cevabı ben verdim.
ÖZET
Sonuç olarak "bu adam 50 yıl nasıl ayakta durabildi?"
Demirel özetledi:
* Devlet organları arasında ahengi sürdürdük.
* Çoğulcu devlet var... Yani yönetenler çoğaldı... Uyum içinde olacaksın.
* Siyasi iktidar bir itici güç... Bir koordinatör... Olaya böyle bakılacak.
* Madem ki halk bana yetki verdi, öyleyse her istediğimi yaparım gibi bir tavra girmeyeceksin.
* Hukuk... Hukukun üstünlüğü. Bunu içine sindireceksin.
BARAJ
80. yaş gününde Demirel'e yurtiçinden, yurtdışından çeşitli hediyeler geldi. Bir hediye de biz verdik. Çin'de, yapımı devam eden, dünyanın en büyük barajı ile ilgili "iki kitap" almıştık. Kitaplarda Yangtze nehri üzerine, 27 milyar dolar harcanarak yapılan "Three Gorges" barajı ile ilgili projeler ve resimler vardı.
Süleyman bey "işte bu hediyeye çok sevindim" dedi. Ve biz sormadan, başladı bu barajı anlatmaya.