Türk-İş Genel Başkanı Salih Kılıç dün ziyaretimize geldi. Özelleştirmeleri konuştuk. Salih bey "özelleştirmeye karşı değil." Ama "stratejik önemdeki kuruluşların özelleştirilmesi konusunda bazı hassasiyetleri var." Ve bir de "özelleştirme mağdurları" yaratılmasını istemiyor. Özelleştirilen kuruluşta "memurlara sağlanan hakların, işçilerden esirgenmemesini" istiyor.
***
- Başkan, kime oy verdiniz?
- Bu çok ağır bir soru.
- Yanıtınız?
- İstanbul'da bir buçuk milyon işçi var... 600 bin de emekli... Sandıktan AKP çıktı.
- Ya emek ağırlıklı diğer yerler?
- Kocaeli, Tekirdağ, Bursa, Karabük... Hep AKP... Hele iki yer var ki, çok ilginç.
- Nereleri?
- Biri Zonguldak... İşçi sayısı 60 bin... Sigortasızlar hariç... Emekli sayısı da 60 bin... Ve AKP aldı.
- İlginç olan diğer yer neresi?
- Aliağa... Emek ağırlıklı... AKP kazandı.
***
Batı'da sendikalar "sosyal demokrat partinin arka bahçesi." Ya Türkiye'de? Türk-İş Genel Başkanı: - Bizde öyle değil... İşçi, son 20 yılda ürkekleşti... İktidara yakın durayım ki sorunum çözülsün diye düşünmeye başladı.
***
Başkan "üç seçim sonucunu" araştırmış. İşçiler "birincisinde" DSP'ye oy vermişler. İkincisinde "MHP'ye." Ve üçüncüsünde de "AKP'ye."
***
"Uzlaşmacı bir Türk-İş Genel Başkanı" gördük. "Bağcıyı dövmeye değil, üzüm yemeye" çalışıyor.
