Bugün size bir çırpıda okuduğum birisinin başarı öyküsünü anlatmak istiyorum. Bir eli ve iki ayağı olmayan bir adamın başarı öyküsünü...
Bu adam kim mi? Konya'nın Sarayönü ilçesinde oto sanayi bölgesinde kaportacılık yapan Halil Kart.
Halil Usta, 69 yaşında. Doğuştan iki bacağı ve tek kolu yok. Özel durumu nedeniyle ilkokula bile gidememiş. Ailesi "Bir kenarda kabuğuna çekilmesin" diyerek onu bir tamircinin yanına çırak olarak vermiş. 5 yıl boyunca çırak, 2 yıl da kalfa olarak çalışıp işi iyice kavrayarak altın bileziği koluna takmış. 24 yaşında büyük bir cesaretle kendi dükkânını açıp hizmet vermeye başlamış.
45 yıllık kaporta ustası Kart karşılaştığı zorlukları şöyle anlatıyor:

Sakat tamirci mi?.. "
Sadece engelimle değil, aracını tamire getiren bazı müşterilerimin küçümseyici, tedirgin bakışlarıyla da mücadele etmek zorunda kaldım. Aracını tamir için getiren birçok müşteri beni ilk gördüğünde, 'Arabayı bu mu tamir edecek?' diye söyleniyordu. Daha sonra yaptığım işi görünce şaşırıp 'Bravo. Kendileri sağlam ama işi sakat olan kişilere taş çıkartıyorsunuz' diyerek teşekkür etti.
Uzun yıllar çalıştım, didindim şu an emekliyim. Ama çocuklarım ve okuyan torunlarımın geleceği için yine de çalışıyorum.
Ekonomik kriz ve eski model araçların piyasadan çekilmesiyle işlerim ciddi anlamda azalsa da yine de 'şükür diyor' geçinip gidiyoruz."
Evet, hayata çekiç ve tornavida ile tutunan bir adamın zorluklarla geçen yaşamından bir kesit okudunuz. Halil Usta'mız emekli olmuş ama ailesine daha iyi bir yaşam sunabilmek için ilerlemiş yaşına ve özel durumuna rağmen sürünerek de olsa çalışmaya devam ediyor. Tüm bunlara rağmen yine de "Şükür" diyor.
Doğuştan ya da bir nedenle bedenlerindeki uzuv eksikliğinden dolayı bizim gibi koşamayan, göremeyen, konuşamayan ve anlayamayan kişiler öyle şeyleri başarıyor ki... İşte bu kişilerin önyargılı bakışlar altında büyüleyeci ve etkileyici çalışmaları Türkiye'de engellinin ne demek olduğunu anlatıyor.
Halil Usta ekonomisini düzeltememiş ama 45 yıldır yamuk kaportaları düzeltmeyi başarmış. Kimseye muhtaç olmadan, kimseye avuç açmadan işiyle yaşama sarılmış. 69 yaşındaki emekli ustanın aldığı maaş yetmediği için sürünerek çalışması engelliye reva mı? Yorum sizin.