Elçiye zeval olmaz.
Bu deyiş, "aracı" olanları dokunulmaz kılmak için söylenmiştir.
Bir ihtilafta tarafların mesajlarını birbirine taşıyanlar masumdur.
Okurların yakınmalarını gazeteciye aktaran ombudsman gibi.
Peki ya tercümanlar?
Bir dili ötekine dönüştürenler?
Dil hâkimiyeti eksikliği, burada "aracı" masumiyetini zorlayabilir.
Tıpkı, konuştuğu kişinin sözlerini yanlış anlayan veya yazan gazeteci, gibi, tercüman da kendisini zorda bulabilir.
Sabah'ta 3 Haziran tarihli Tercüme Krizi başlıklı haber işte bunu gündeme taşıdı.
Çirkin başlar ezilmeli
Haberin spotunda şöyle deniliyordu:
"ABD Büyükelçisi Edelman 'ABD ürünlerini boykot etmeyi düşünenlere, çirkin başlarını kaldırdığında karşı konulması gerektiği'ni söyledi Ancak Edelman'ın konuşması 'Boykot çağrısı yapan çirkin başlar ezilmelidir' şeklinde tercüme edilince salonda kıyamet koptu."
Haberde şu ifadeler vardı:
"Türk-Amerikan İş Konseyi'nin 20. yılı dolayısıyla Boğaziçi Üniversitesi'nde düzenlenen konferans, çeviri hatası ve kalitesiz hizmet yüzünden fiyaskoya dönüşüyordu. Türkiye'den ayrılmasına sayılı günler kala, ABD Büyükelçisi Eric Edelman'ın Türk Amerikan Konseyi'nde gerçekleştirdiği konuşmada, ABD ürünlerinin boykot edilmesi gibi düşüncelere mutlaka karşı çıkılması gerektiğini söyledi. Ancak konuşma sırasında tercüme hatası yapılınca olan oldu."
Acaba durum gerçekten de bir tercüme hatasından mı kaynaklanmıştı?
Birleşik Konferans Tercümanları Derneği (BKTD) Başkanı Yiğit Bener, haberle ilgili açıklama gönderdi. Dernek konuyu ciddiye alıp soruşturmuş.
Bener, "tercüme hatası yoktur" diyor ve BKTD'nin haksızlığa kurban gittiğini söylüyor. Gönderdiği mektubu özetle aktarıyorum:
"Ehil olmayan kişilerin çevirmenlik yapmaya kalkıştığı bazı toplantılarda bu tür sorunların sıkça yaşandığını hepimiz biliyoruz. Bu nedenle, Türkiye'deki konferans tercümanlarının meslek kuruluşu olan, bu sıfatla da meslek içi denetimden sorumlu olan derneğimiz BKTD, söz konusu toplantıdaki çeviri sorunlarıyla ilgili bir araştırma yapmıştır. Bu araştırma sonrasında elde ettiğimiz bilgiler şunlardır:
Sayın Edelman'ın kullandığı, toplantının bant kaydında da yer alan ifade aynen şöyledir: "Misguided ideas such as the public calls earlier this year for boycotts of US companiesshould be countered and contradicted when they raise their ugly heads, because they can do real and lasting harm."
Böyle olay yaşanmadı
Toplantı sırasında çeviri hizmetleri, meslek kuruluşumuzun üyesi deneyimli konferans tercümanları tarafından sağlanmıştır ve söz konusu haberde aktarılan türden bir olay yaşanmamıştır.
Nitekim, meslektaşlarımızın aslına uygun olarak yaptıkları çeviri, toplantıda hazır bulunan değerli basın mensupları tarafından kendi gazetelerine doğru biçimde aktarılmıştır:
'Çirkin başlarını kaldırdıkları zaman, bunun yanlış olduğunu düşünenler de sesini yükseltmeli'; 'çirkin kafalar kalkınca, onlara karşı olanlar da sesini yükseltmeli'; 'Çirkin başlarını kaldırdıkları zaman karşı konulmalı' 3 Haziran tarihli (bir gazetede) sorunun Anadolu Ajansı'nın (AA) haberinde yer alan 'Çirkin başlarını kaldırdıkları zaman ezilmelidirler' ibaresinden kaynaklandığını açıkça belirtiliyor ve bu ifadenin diğer ajansların haberleri ile teyit edilmediği belirtiliyor.
Sorun, hatalı aktarım
Bu bilgiler ışığında, burada söz konusu olan bir 'çeviri hatası' değil, olsa olsa haber yazdırılırken yapılan bir hatalı aktarım ya da yanlış anlama olabilir. Görevlerini layıkıyla yerine getiren meslektaşlarımız haksız yere töhmet altında bırakılmışlardır. Bu tür durumlarda tercümanların suçlanması sıkça ve ne yazık ki kolayca başvurulan bir yoldur. Şurası bir gerçek ki, simültane (yani anında) çeviride, birkaç salise içinde söylenenin "en doğru" karşılığını bulmak her zaman mümkün olmayabilir ve en deneyimli tercümanlar bile zaman zaman "yaklaşık" bir ifade kullanmakla yetinmek zorunda kalabilirler. Ancak işinin ehli ve meslek örgütünün denetimine tabi profesyonel bir konferans tercümanının bu olaydakine benzer bir hata yapması olasılığı çok düşüktür. Unutmayalım ki konferans tercümanlığı, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de çok az insanın yapabildiği ve özel eğitim/donanım/yetenek isteyen, ciddi bir sorumluluk duygusu gerektiren özel bir meslektir."
AA'nın haberine yer veren gazeteler arasında Sabah da olduğuna göre, her ne kadar ajanstan kaynaklansa da, hatanın "arka planı"na ilişkin bu açıklama, tüm okurları ilgilendiriyor. Ajansın genel müdürü Süleyman Hilmi Bengi, birkaç hafta önceki görüşmemizde, özdenetime ilişkin yeni adımlarından bahsetmişti.
Bu vakadan da olumlu dersler çıkarıldığından eminim.