New York Times'ın eski Türkiye temsilcisi Susan Sachs, Sabah'ta 17 Mayıs günü yayımlanan New York Times Bunu Yazamaz! başlıklı habere sert tepki gösterdi.
Haber, Sachs'ın aynı gazetede çalışan bazı meslektaşlarının eşlerine "kocalarınız sizi aldatıyor" mesajları gönderdiği gerekçesiyle işten çıkarıldığını aktarıyordu.
Ankara mahreçli habere göre, Sachs uzun araştırma ve "yalan testi" sonucunda oluşan kanaate dayanarak işten çıkarılmıştı. Haberde yer alan iddiaya göre Sachs mesaj içeren mektupları kendisinin gönderdiğini, bir email mesajıyla "teyit etmişti".
Sachs, haberi "kasti hatalar, yanlış ifadeler ve karalayıcı açıklamalar içerdiği" gerekçesiyle kınadığını bildirdi:
"Muhabiriniz hakkımda çıkan haberleri doğru bir şekilde okumuş ya da benimle bire bir temasa geçmiş olsaydı, yayınladığınız haber gerçeğe daha yakın bir görüntü arz edebilirdi. Lakin, gazeteniz benimle irtibata geçmeyerek yalan ifadeler yayınlamıştır. The New York Times tarafından şahsıma yöneltilen suçlamalar gazete ile aramdaki özel bir meseledir ve zamanı geldiğinde hakemlik kurumu ya da ilgili mahkemece değerlendirilecektir. Avukatım, Gazeteciler Sendikası ve ben yalan testine tabi tutulmayı bizzat talep ettiğimi ve mart ayında yapılan bu testin haberinizde belirtilenin aksine lehime netice verdiğini defalarca beyan ettik. Suçlamaları sunuş şekliniz tamamiyle yanlış ve şahsiyetimi karalar niteliktedir."
Tepkiye, Sabah Ankara Temsilcisi Aslı Aydıntaşbaş'ın yanıtı şöyle:
"Susan Sachs, özellikle Ortadoğu konularında uzmanlaşan son derece iyi bir gazetecidir. Ancak maalesef olay, bizim anlattığımız gibi gelişmiş, Sachs'ın gazetenin önde gelen iki muhabirini 'gammazladığı' iddiasıyla işten atılması bizim için önemli ve kayda değer bir haberdir. Kaldı ki Sabah'ın dışında Fox News, Washington Post, New York Daily News, New York Post ve sayısız gazete olaya yer vermiştir. Konu New York medya çevrelerinde yoğun tartışılmıştır. Örneğin 'e-maille mektupları gönderdiğini teyit etti' bilgisi Washington Post'tan alınmıştır.
Biz bu konuda bir taraf değiliz. Bizim de haberde vurguladığımız gibi, kendisi masum olduğunu iddia etmektedir. Belli ki NYT Sachs'ın 'suçlu' olduğuna kanaat getirmiş ki Sachs'ı işten çıkarmıştır. Bu gelişmelerden geçen hafta haberdar olduğumuz için konuyu bu hafta değerlendirdik. Bugün de (21 Mayıs) New York Post'da konuyla ilgili bir yazı var.
Susan Sachs yalan testine kendi isteğiyle girdiğini söylüyor. Bunun zıddı bir şey söylemiyor haber. Ancak Sachs, yalan makinesinden geçtiğini iddia ediyor. Bizim gazetede konuştuğumuz bir kaynak, kaldığını söylemişti. Şu veya bu şekilde olayın "yalan makinesi" noktasına gelmiş olması, gazete ve Sachs arasındaki "güven bunalımı"nın göstergesidir.
Haberde "original reporting" diyebileceğimiz özgün muhabirlik yapmadık, yalnız şu zamana kadar ABD basınında çıkan yazıları derledik. İşinden ayrılmış olduğu için de İstanbul'da olacağına ihtimal vermedik. Gazetenin İstanbul ofisini aramamız gerekirdi."
Ön sayfadaki başlığı aşırı iddialı buldum. Bu gazete kendisiyle ilgili pek çok 'negatif' içerikli haberi vermekte hiç çekingen davranmadı. Yalancı olduğu ortaya çıkan NYT muhabiri Jayson Blair'e dair 'skandal' haberlerinde olduğu gibi. Eğer gazete bu haberi hiç vermediyse, önemli bulmadığındandır.
Başka gazeteler ise 'haber değeri' bulmuş.
Sachs'ın, haberle ilgili gerekli soruların sorulması amacıyla aranmayışına itirazı, çok önemli. İlkesel olarak, soru sorulmalıydı.
Aydıntaşbaş da bunu kabul ediyor.
Sachs'ın bir yakınını kaybedişiyle ilgili ayrıntı da, konu ile alakasız, tamamen özel hayatıyla ilgili. Metne sonradan girmiş olan bu bölüm, aslında orada hiç yer almamalıydı.
