Ortadoğu denkleminde Amerikan ağırlığını bir yere koymadan bu denklemden bir sonuç çıkartmak mümkün değildir.
Genel inanış bu...
Şu anda Suriye'de olup bitenlerde de Amerikan ağırlığının bulunduğu kesin...
Ancak tanık olunan tabloya bakarsanız, "Ağırlık" olmaktan çok bir "Hafiflik" görüntüsünün çıktığını da hissedersiniz.
Suriye'nin çeşitli kentlerinde Esad'ın vurucu kuvvetleri, kendi halklarını çoluk çocuk ayırt etmeden katlediyor. Halep bile bombalanıyor.
Amerikan ağırlığı "Muhalifler"e el altından silah vermek ise, Türkiye'nin Suriye'deki gelişmelerde ağırlığı Amerikan ağırlığından fazla. Türkiye topraklarını Esad zulmünden kaçanlara açtı. "Muhalifler" Türkiye'de üsleniyor, Türkiye'de toplanıyor.
Amerika Suriye'yi Türkiye tribününden izleyen heyecansız bir ilgili konumunda değil mi?
Bazı yollar var
Irak'a yapılan müdahaleye benzer bir askeri harekâtı savunan tabii ki yok...
Bu yılın sonunda Başkanlık seçimi yapılacağı için, Obama'dan böyle bir karar gelmesini bekleyen de pek yok.
Ancak hemen herkes Amerika'nın bir şeyler yapması gerektiğini de söylüyor.
The New York Times yazarı Nicholas D. Christof katıldığı "Aspen Strateji Zirvesi"nde görüş açıklayanların tümünün Suriye'deki insanlık dramına seyirci kalınmasını eleştirdiklerini yazıyordu dün.
Bu kişiler arasında Clinton'un Savunma Bakanı Perry ve eski Dışişleri Bakanı Albright de varmış. Bir kara harekâtını değil ama bir deniz ablukasını ve uçuşa yasak bölge ilanını önerenler, Obama'nın hareketsizliğinden duydukları hayal kırıklığını seslendirmişler Aspen'de.
Ağırlık azalıyor
Şimdi Harvard'da hocalık yapan eski Dışişleri Bakan Yardımcısı Nicholas Burns de Amerika'nın Suriye'ye seyirci kalması sonucu Araplar üzerindeki ağırlığının azaldığını ileri sürmüş.
Amerika'nın Ortadoğu'da veya başka bir bölgede ağırlığını koruması, bizim sorunumuz değil.
Ancak bu ağırlık gerek İran gerekse Suriye ve hatta Irak ile Türkiye ilişkilerini etkilemekle kalmadı, seyirci kalınan Suriye karmaşasının PKK terörünün tırmanmasına da herhalde katkısı oldu.
Neticede Amerika ile müttefikiz.
Tüm Ortadoğu ülkeleri gibi düne kadar Amerika'nın bu coğrafyada yaptıklarından etkilenirdik.
Zor bir konum
Şimdi de Amerika'nın Suriye konusunda yapmadıklarından etkileniyoruz.
Tabii ki konumumuz zor.
Hemen yanı başımızda olup bitenlere Soğuk Savaş dönemindeki gibi seyirci kalmak da imkânsız... Üstelik bu olup bitenler bizim topraklarımızdaki terör eylemlerini de körüklüyor.
Bakalım Amerikan ağırlığının devrede olmadığı Ortadoğu ne kadar sürecek?
Ya da Esad sonrası Suriye'de kimin ağırlığı olacak?
Amerika, İsrail, İran, Şiilik, Sünnilik, Filistin, Kürt sorunu ve bir de Esad sonrası Suriye var Ortadoğu denkleminde.
Galiba bir de "Petrol" var.