Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HAŞMET BABAOĞLU

Nazar değmesin, iyi bak!

Haydi, yine güncelden kopup gündelik hayata girelim ve havayı dağıtalım.
Bakmaktan konuşalım mesela...
Biliyorum, diyeceksiniz ki; yıllardır durup bakmak üzerine yazdın, daha söylenecek ne kaldı?
Doğru!
Televizyon ve bilgisayarlar dışında kalan her şeye şöyle bir bakıp geçtiğimiz, en sevdiklerimizin bile yüz çizgilerini unutacak kadar dikkat dağınıklığından çektiğimiz günümüz yaşantısı içinde durup bakmanın değerini çok vurguladım.
"Bakmak var, görmek var" derler hani!
Ama "görebilmek" için önce durup bakmak gerekmez mi?
Gündelik koşuşturmayı kesip şöyle biraz geri çekilerek kendimize, çevremize, sevdiklerimize, hayatımıza bakmanın yeri çok başkadır.
Dünya sanki baştan kurulur.
İyi ve güzel olan ne varsa, değeri ancak öyle bilinir.

***

Ama bir de madalyonun karanlık yüzü var.
Hani nazar dedikleri, kem göz dedikleri bakış! Kuran değil de yıkan bakış!
Malum, Marmaray'da arıza olunca, hemen kem gözler devreye sokuluyor. Kaç haftadır iyi giden takım tökezleyince, nazar değdi, deniyor.
Hele kadınlar!
Bakmanın ve bakılmanın anlamını erkeklerden kat be kat daha iyi bilen kadınlar her sıkıntıyı, her çözümsüzlüğü başkasının nazarına bağlamıyorlar mı?
Yani durum şu:
Sadece Sartre'ın felsefesine göre değil, bildiğimiz gündelik hayat açısından da başkaları bir cehennem!
Ara ara hiç değilse nazarları (hasetleri, kontrolsüz ilgileri, vb) savuşturulmalıdır.
***

Sadece geleneğe dair ve biraz da antropolojik diyebileceğim bir hatırlatma yapmak istiyorum.
Madem herkesin gözü ötekinin üzerinde... Madem bakmak bir sevgi köprüsü kurmak kadar zorbalık aracı da olabiliyor...
Madem her bakış güçlü bir eylem...
O zaman çare ve denge eylemin içinde değil, niyetindedir.
Hangi niyetle bakıyorsun?
Gördüğünü ne niyetle değerlendiriyorsun?
Bu soruların cevapları insanlık tarihinde hep çok değerli oldu.
O yüzden "amellerin değeri niyetleri kadardır" denmişti.
Modern dünya her eylemimizin arkasındaki dürtüleri, düşünceleri, hesapları, arzuları, hayalleri, amaçları sorgulamaya açıyor.
Fakat niyetten söz eden yok! Niyet nedir, hele "iyi niyet" nedir, tümden unuttuk.
Hani olanınki de bozuk çıkıyor!

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA