Yanlışın üzerine yanlışla gitmek gibi bir hastalığımız var.
Haklı bile olsak, orantısız ve acımasız tepkiler veriyoruz.
Haber şu...
İstanbul Erkek Lisesi'ne kayırılarak "yurtdışı öğrenci" statüsünde kaydedilen kız öğrenci sınıf arkadaşları tarafından yalnız bırakılmış. Kimse yanına oturmuyor ve konuşmuyormuş! Okul Aile Birliği de bu tavrı destekliyormuş.
Her çocuğun canını dişine takıp girdiği sınavlardan geçerek okuma hakkı elde ettiği bir okula paraşütle gelmek çok tatsız.
En doğru iş olayı yargıya götürmektir.
Ama bütün bunların acısını bir çocuktan çıkartmak ve diğer çocukları ona karşı acımasız bir "yalnızlaştırma" kampanyasına sevk etmek doğru mudur?
İnsani özelliklerini kaybetmiş bir öğrenim süreci değerli olabilir mi?