Gelelim Hıncal Abi'nin öteki iddiasına..
Hani internet haberleşmesine, msn'e, facebook'a, twitter'a, cep mesajlaşmalarına fazla önem verenlere, vaktini emektuplarla geçirenlere kızarken "ben canlı canlı yaşıyorum" diyor ya...
Acaba öyle mi?
Tamam! Hıncal Abi'nin hayatının "canlı" olduğu su götürmez de...
Peki bilgisayarının başından kalkmayanlar veya elinden cep telefonunu düşürmeyenler nasıl yaşıyorlar? Eski kuşakların sandığı gibi "hayattan ve toplumsallaşmadan uzak" mı kalıyorlar?
"Sanal hayat"la gerçek hayat birbirinden bu kadar uzak mı?
***
İşte size gerçek hayattan bir örnek..
Sakin ve yumuşak tabiatıyla tanınan
Paul Chambers'ın uçuşu
Doncaster Havaalanı'ndaki kar temizlenmediği için iptal edildi.
Genç adam 15 Ocak'ta öfkesini twitter mesajına döktü Chambers:
"Sana bir hafta veriyorum, bu pisliği temizlemezsen seni havaya uçuracağım" diye yazdı.
Ertesi sabah özel kuvvetlere bağlı polisler kapısında bitti. Twitter mesajını güvenlik tehdidi kabul etmişlerdi. Genç adam 7 saat sorgulanıp serbest bırakıldı. Fakat
ömrü boyunca Doncaster Havaalanı'na ayak basması yasaklandı.
Paul Chambers hâlâ şaşkın!
"Alt tarafı bir şakaydı yahu!" diyor ama dinleyen kim!
Doğrusu, artık böyle bir dünyada yaşıyoruz!
Sanal ve gerçek hayat iç içe ve birbirlerini düzenliyorlar.
***
Şu
"gençler internet başında çok vakit geçirerek hayattan kopuyorlar, keşke gerçek sohbetlere önem verseler" türünden tezler de
modern efsanelerden biri olup çıktı.
Bilmeyen uzaktan sallıyor.
Gelişmelerden uzak kalanlar ve tutucular da bunlara gaz veriyor.
Oysa
facebook veya msn sohbetleri gündelik hayat karşılaşmalarının bir tür
önsözü veya
dipnotu işlevi görüyor.
Ha!
Sanal dünyaya kendini hapsedenler yok mu? Var.
Ancak yapılan bilimsel araştırmalar bu kişilerin zaten patolojik düzeyde içe kapalı olduklarını ve aslında internetin onlara yeni bir kapı açarak olumlu katkı yaptığını gösteriyor.
***
Yine
Hıncal Abi'ye dönelim mi?
Ataol Behramoğlu'nun dizelerine takılmış ya...
"Aşk iki kişiliktir" diyor Ataol hani.
Hıncal Abi eklemiş..
"Ölümdür yaşanan tek başına...
Ya da... Twitter, facebook, chat, her ne karın ağrısıysa..."
Ah! Ne parlak bir aldanış!
Birincisi... Şiir güzel ama Ataol da yanılıyor.
Aşk tek kişiliktir, aşk ilişkisi başka!
İkincisi... Gerçek hayattaki karşılıklı gevezeliklerimizin "iki kişilik" olduğunu mu sanıyorsun be abi! Çoğu
karşılıklı monolog!