Bir hayalin gerçek olması kadar hayal kırıcı ne olabilir? Geldi gördüm ve yıkıldım. Oysa 30'lu yaşlarımın sonuna doğru rüyalarıma az mı girmişti. Her defasında kaç Carre, pardon kaç kere öpüp dokunmuştum saçlarına uuuf uf! ..
Yıllar gerçekten de gaddar be!.. Nerde Vahşi Orkide filminde çarşıları karıştıran o meşum güzellik, nerede İstanbul'a terlik tanıtımcısı kadrosuyla gelen 'hayli geçkin' geçkin Carre Otis
Deliye gelin gitti
Anımsayın ve sızıldayan burnunuzu çekin. 15-20 yıl öncesi şanı, serveti ve cihan yandı güzelliğiyle bilindik bir top modeldi bu hatun. Herkesler ona ayılıp bayılır, krallar, prensler, sultanlar, şahlar peşinde
kuçu kuçu olurken, o tuttu, tüm zamanların en egzantirik adamlarından Mickey Rourke'ye gelin gitti . Ardından sarsılarak okuduk öğrendik ki, anoreksi illeti, beyaz toz uçuşmaları ve alkol onu ham yapmakta.
Devede kulak
Kafadan hayli kontak kocası Miki'nin dayağı ve şiddetiyle çarpılıp, çilelerden çıkarak defalarca 'kendini intihar' bile etti de hep son anda kurtardı onu yetişenler.
Buraya kadar fırtına bora kaplı diyeceğimiz bir yaşam kesiti verdim size. Ama hayat hikayesini kendi ağzından dinlerseniz, bu yazdığım bölümün devede kulak kaldığını göreceksiniz. "Daha 12 yaşında alkolik olmuştum" diyerek tokat gibi başladığı o söyleşiden bir bölüm sunayım size.
Ev hali berbatı
"Avukat bir babayla, sanat eserleri ile ilgilenen bir annenin çocuğuyum. Her şey 12 yaşımdayken başladı. Alkoliktim. Bütün dünyaya kızgındım. Kendimi sakinleştirmek için her sabah okula gitmeden önce şarap içerdim. Kimse bunu fark etmezdi. 14 yaşında alkollü araba kullanmaktan tutuklandım . Aslında evde ne görüyorsam onu yapıyordum. Annem ve babam da alkolikti. 16 yaşında okulu bıraktım, evden kaçtım. Mankenlik yapmaya başladım. Uzun süre ailemin sözlerine kulak asmadım. Alkolden uyuşturucuya geçmek korkularımdan kurtulmanın tek yolu diye düşünüyordum. Elimin altında ne varsa kullanıyordum: Kokain, eroin, asit. Bütün paramı buna harcıyordum.
Kalp krizleri
Gece klüplerinden çıkıp fotoğraf stüdyolarına gidiyordum. Bana sürekli, "Bu kadar güzel kalmayı nasıl beceriyorsun?" diyorlardı. 27 yaşıma kadar uyuşturucu kullandığımdan kimse şüphe etmedi. 30 yaşına geldiğimde ise herşey bir anda yıkıldı. Kalbimden ameliyat oldum. Birkaç kere kriz geçirdim. Kalbimde üç tane delik olduğu fark edildi. Bu delikler kötü beslendiğim ve de kokain kullandığım için büyümüştü. Çok zayıftım, saçlarım dökülüyordu. Tükenmiştim.
Budizm günleri
2000 eylülünde 32. yaşıma girdiğimde iyiliğe ve ruhsal gerçekliğe dönmeye karar verdim. Öksüz yurtlarına giyecek, okul malzemesi ve ilaç dağıtan bir yardım organizasyonu olan "Airline Ambassador" ile birlikte Nepal'e gittim. Bütün gün duş bile almadan, bitkin düşünceye kadar Himalayalar'da yürüyorduk. Vücudumun sınırlarını zorluyordum.
Katmandu'daki bir yurtta acıyı ve yanında ölümü gördüm. Oradaki kadınlar bebeklerini beslemek için hiçbir şey bulamıyorlardı.
Mutluyum artık
Böylece, hayatımın ne kadar boş olduğunu anladım ve utandım. Budizm bana çok yardımcı oldu.. Tüm bağımlı insanlar gibi ben de alkol ve uyuşturucunun yanında tek gecelik ilişkiler ve seksle gerçeklerden kaçıyordum. Ama kendi kendimi çok eğittim. Artık mutluluğumun ve güvenliğimin yalnızca bana bağlı olduğunu biliyorum. Acı, üzüntü ve tecrübeler bugünkü beni oluşturdular. Artık mutlu bir kadınım.