İletişim okuyan gençler şaşkınlıkla izliyordur sanırım. Onlar, üç vakte kadar saf tutacakları yayın gruplarında neyi nasıl yapmaları gerektiği konusunda dirsek çürütüp, tedrisat tüketirken, anlı şanlı imzalar, önemlikıdemlideğerli abiablalar, gazete sayfalarında müsademeye tutuşmakta. "Neyin nasıl yazılması, nasıl kullanılması, basın mensubu ellerinin nerelere değip değmemesi" gibi konularda kimi zaman ikaz, kimi zaman ahkam kimi zaman da fetva kıvamında cümleler savuruyor kalem erbapları.
Yalınayak Socrates
Bu konuda bıyık altından gülerek sorular soran birkaç iletişim öğrencisine;
"Öğrenmenin yaşı başı yok ki. Her gün bir şey daha öğreniyoruz. Mesleki konular da buna dahil"
diyerek topu taca attım güya. Aralarından biri yine gülümseyerek
Sokrat'ın bir sözünü hatırlattı. İlerlemiş yaşına rağmen hala çeşitli hocaların yanına gidip talebelik yapan bir adam için şöyle demiş Sokrat; "Hep öğreniyor.. Peki ne zaman bilecek?.."