Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ENGİN ARDIÇ

Zombi

Geçen yüzyılda ölmüş ama kimse onları gömmediği için aramızda dikilip duranlar var... Zombiler...
Bunların bir kısmı düz faşist. Örneğin "yapacakları darbeden sonra Türk hava limanlarına Türk olmayan uçakların iniş ve kalkışlarını yasaklamayı" planlayanlar vardı... Dış borçlarımızı "alt tarafı yeşil kâğıt parçası olan dolarları basıp basıp ödemeyi" düşünenler vardı... Ülkemize herhangi bir Arap turistin ayak basmasını yasaklamaya niyetlenenler vardı... Tıraş olmak ve kravat takmak kaydıyla belki bazılarına izin verebilirlerdi!...
Bunlar bugün de var ama kafes arkasında tutuluyorlar.
Bir de ortalıkta serbestçe dolaşanlar, üstelik abuk sabuk konuşanlar var. "Ermeniler'e yaptığımız gibi Kürtler'i de Suriye'ye sürelim" diyenler mesela...
Bu tür yaratıkların içinde en tehlikelileri, düz faşistler değil, gizli faşistlerdir.
İsterseniz, "solcu kisvesi altında faşizme koşulanlar" diyelim.
"Devrimci sanatçılar" ya da içisıra "çağdaş" lafı geçen ama hiç de çağdaş olmayan birtakım örgütlerde al gülüm ver gülüm ilişkilerine girenler... Birbirini ağırlayan sağırlar ve körler.
Kimisi, bulunmaktan rahatsız olduğu ve fakat adam gibi istifa da edemediği gazeteden ayrılmak için bahane üretmek zorunda... Kendini kovdurma yoluyla kahraman olmayı deneyenler de bu türden, gazetesinin hiçbir dahli olmayan ve olamayacak birtakım "istimlak" işlerini bahane edip olay çıkaran ve kendinden sözedilmesini sağlayanlar da.
Bir de, "sana girip çıkan nedir be adam" sorusunu ister istemez sorduranlar...
Birisi, bırakın konusunu, uzaktan ihtimali bile olmayan "muhayyel" bir yıkıma karşı, bu yönde kışkırtıldığında "bana gelmesinler, ben Çarşambalıyım, ateş ederim, vururum" diyor.
Eh, sönmüş yıldızına cila, yazan gazeteye de malzeme.
Kimisi, "akil insanlık için size teklif geldi mi" sorusuna, "bana kimse böyle bir teklifle gelemez, gelirse cevabını bilir" diye cevap veriyor.
Sana niçin gelsinler be adam? Sen kimsin? Olan olmuş, biten bitmiş, seçilen seçilmiş, seni kimsenin ciddiye aldığı yok, kendi kendini hangi havalara sokuyorsun?
Sen, herşeyi Yılmaz Güney'den öğrendiğini söyleyip sonra da savaşa devam diyecek kadar kafası karışık bir garip ademsin, nereden "akil" oluyorsun?
Kimisi, "o sinemadan da para kazanılmayıversin" diyecek kadar iktisattan da, hayattan da bihaber...
Kimisi sosyalist ama "nasyonal sosyalist" varakparelerde kalem oynatıyor...
Kimisi "Atatürk oyunu" sahneye koyup sahnede "kutlu doğum" gösterecek, Zübeyde Hanım'ın bacaklarının arasından yapma bebek çıkartıp alkış isteyecek kadar çaresiz...
Bir, piramit kurup en üsttekinizin göğsünden Türk bayrağı çıkarmadığı kaldı, bakalım onu ne zaman yapacaksınız?
Yıldıray Oğur'un deyimiyle "Norveç'te kişi başına düşen okuma oranı ve İsviçre'de bale yapan gençlerin yüzdesi" üzerinden hükümete uyuzluk eden "mızmız liberaller" bile sizden daha tutarlı! Onlar tarihin uygun sepetine gidecekler, sizi attılar ama sepetin dışına düştünüz. Onlar "fabrika ayarlarına" döndüler, sizin fabrika çoktan yıkıma gitti de yerinde yeller esiyor.
Siz aslında 1991 yılında yirminci yüzyılla birlikte öldünüz hemşerim, farkında değilsiniz. Bunun sorumlusu da, cesetlerinizin arkasına sopa sokup sizi canlı ve ayakta gibi göstermeye çalışan malum gazetelerdir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA