Muhalefet partileri CHP ile MHP'nin aslında yeni bir anayasa istemediklerini, kamuoyu baskısıyla "istermiş gibi" yapmak zorunda kaldıklarını defalarca yazdık...
Başkanlık sistemine de, parlamenter sisteme duydukları aşk yüzünden değil "Tayyip kazanır" korkusuyla karşı çıktıklarını görmemek için eşek olmak gerekir.
Bu tutumları, meclis başkanlığına "vermek zorunda kaldıkları" anayasa tekliflerinde de barizdir.
Tek ilkede anlaşma sağlanmış, "laiklik" ilkesinde!
On yıldan fazladır "şeriatçı" olduğu ısrarla ileri sürülen iktidar partisinin muhalefetle üzerinde anlaştığı tek ilkenin laiklik olması bir "kara mizah" şaheseri midir, yoksa on yıldan fazladır ısrarla "şirret muhalefet" yapan basın kesimine tokat mı, siz söyleyin.
CHP ile MHP'nin verdikleri teklifler teklif değil, çünkü bu tekliflerde eskiye oranla değişen hiçbir şey yok, önemsiz birkaç kelime oyunundan başka.
Daha dürüst davranıp "teklif meklif vermiyoruz çünkü 1982 Anayasası'ndan memnunuz" diyebilirlerdi...
Böylece CHP ile MHP kendi kendilerini devre dışı bırakmış oluyorlar. Yeni anayasa AKP ile BDP tarafından yapılacaktır.
Bu da "yeni bir Türkiye'nin" anayasası olacaktır.
Çünkü BDP de bir hayli "yumuşadı", örneğin resmi dile itiraz etmiyor, "devletin toprak bütünlüğüne dokunulamaz" ifadesiyle ayrılıkçılıktan vazgeçtiğini de kabulleniyor. AKP ile BDP arasında "esaslı" bir anlaşmazlık konusu kalmadı. Bu durumda "endişeli liberaller" de sus pus olmak zorunda kaldılar, ağızlarını bıçak açmıyor.
Türkiye'nin bir yol ayırımında olduğu, ya eskinin kalacağı ya yeninin başlayacağı söyleniyor...
Hayır, yenisi başlayacaktır, kesinleşmiştir.
Bunu ancak halkın kendisi, referandumda engelleyebilir.
Bu yönde de hiçbir gösterge, hiçbir belirti yok.
Başka türlü de kimse engel olamaz. Engel için ya darbe gerekir ya da bu kez faşistlerin silahlı ayaklanması...
"Vur de vuralım, öl de ölelim" sloganı, "emir ver de ayaklanmayı başlatalım" anlamına gelmektedir.
Ulusalcı tabir edilen kesimde bu cesaret, bu "petka" var mıdır?
Şimdilik küfürler savurmakla yetiniyorlar da, başka ne yapabileceklerdir?
"Hepinizi asacağız" tehdidi başka türlü nasıl hayata geçirilebilir? Ya seçimi kazanır gelir idam cezasını yeniden koyarsın, ya darbe yapıp sistemi yıkar ve elini rahatlatırsın, ya da iç savaşa girişip yakaladığını öldürürsün.
Ya da bol bol küfür edip yüreğini soğutursun, muhalif gazeteler de haber diye yazarlar, müşterilerini okşarlar.
Churchill anılarında şöyle der: "Aslında savaşı kazanacağımız 1941 yılının aralık ayında belli olmuştu... Almanlar Moskova ve Leningrad'ı alamayınca, Japonlar da Amerika'ya saldırıp onu savaşa sokunca iş bitmişti... Bundan sonrası, yeterince güç toplayıp doğru zamanda darbeyi vurmaktan ibaret kalıyordu..."
Yeni Türkiye de ufukta belirmiştir. Bundan sonrası, anayasa metninin kaleme alınması, meclisten geçmesi, referandumda kabul edilmesi ve yürürlüğe girmesi, teknik teferruattır. İsteyen otursun, "akil insanlar listesine Ayşe mi girseydi Fatma mı" şeklinde abesle iştigali sürdürsün.