Viyana Hayvanat Bahçesi'nde, kimbilir kaçıncı kere, dolanıyordum... Fokların bulunduğu havuza geldim.
Foklar, sanılanın aksine, pek çok sevimli hayvanlar değildirler. Bize çirkin gelen bir de sesleri vardır.
Bir fok, havuzun kenarındaki kayalığın üstüne çıkmıştı, parmaklığa çok yakın, diğerleri pata küte yüzüyorlar, dalıp çıkıyorlardı... Herhalde okul gezisiyle gelmiş bir çocuk grubundan bir afacan onu "taciz" edecek oldu.
Fok kendine özgü cırtlak sesiyle bağırmaya başladı. Yüzmekte olan "arkadaşları" birer birer havuzdan çıkıp yanına geldiler, adeta bir "cephe" oluşturdular. Ve de ırgalana ırgalana, insanlara karşı yürüyüşe geçtiler!
Bütün bunlar iki dakika içinde olup bitti. Havuzun çevresi hemen boşaltıldı. Bir anons yapıldı, insanlar, foklardan uzak durmaları, onları rahatsız etmemeleri için uyarıldılar.
Fok denilen canlıyı o gün orada tanıdım.
Boyun eğmiyor, kendini savunuyor, insana karşı kedileşmiyor ya da köpekleşmiyordu.
Foklara saygı duydum.
Bir zamanlar, bundan kırk beş yıl kadar önce, Eminönü Meydanı'nda halka gösterilen bir "Fok balığı Yaşar" vardı, moruklar hatırlayacaklardır... O yalaka olmuştu.
Şimdi de yalaka olmayan bir fokumuz var: Badem.
Bir zamanlar Gülhane Hayvanat Bahçesi'ndeki miskin arslana "Boncuk" adını takmış olan aziz halkımız buna da Badem demiş.
Badem, Ege kıyılarımızda dolaşıyor. Son olarak Datça'da görüldü.
Kedi ya da köpek olmadığı için, orasını burasını kurcalamaya kalkanları ısırıyor.
Balıkçılar da, ağlarını parçaladığı için Badem'den nefret ediyorlarmış.
Badem balıkçılardan sürekli dayak yiyor.
Bir gözünde iltihap vardı, akıyormuş, şimdi bütünüyle kapanmış. Badem'in burnu yaralı, bedeninde de darbe izleri var, kürekle vurmuşlar. Çökertmeli bir vatandaş görgü tanığı.
Ören'de de av tüfeğiyle ateş etmişler, fakat çok hızlı yüzdüğü için vuramamışlar.
Badem'in fotoğrafı, İsrail ordusunun öldürdüğü badem gözlü Arap bebelerinin resimleriyle yan yana yayınlandı.
Badem'e ateş eden ya da onu sopayla döven vatandaşlarımız, eminim İsrail ordusuna çok kızmışlardır.
Ortadoğu'ya barışın nasıl getirileceği hakkında da mutlaka bir fikirleri vardır, Datça kahvehanelerinde okey oynarken anlatırlar, Alex'in Fenerbahçe'den gitmesi ya da gitmemesi konusunda bir fikirleri olduğu gibi.
İki ay sonra oy da kullanacaklar. Hayırlı olsun.