Uygar ülkelerde, ciddi basın ayrıdır, magazin basını ayrıdır. Elbette ikincisi daha çok satar ama haddini de bilir. "Paparazziye" gazeteci diyene de gülerler.
Bizde, dış politika yorumuyla çıplak karı resmi yanyana yayınlanır.
Başka türlü "gitmez" bizde ciddi haber, ciddi yorum...
Eskiden çalıştığım bir gazetede, Hülya Avşar'ın poposunu ille getirip benim köşenin bir ucuna sokardı sayfa sekreteri, daha çarpıcı oluyormuş! Bizde "arka sayfa güzelleri" vardır, akrabalarından başka kimsenin tanımadığı Yeni Zelandalı mankenler ya da Kanadalı fotomodeller... Ara sıra da şirinlik olsun diye kaplan yavrusu, fil yavrusu falan koyarlar.
Bir de ya kara kuru, konuşma özürlü, ya da sakallı şişko, çenesi düşük üçüncü sayfa güzelleri var!
"Baldızını kesti, kaynanasını doğradı" haberlerinin arasında birşeyler anlatmaya çalışıyorlar kendilerince...
Bakıyorum da kaç gündür, kaç haftadır, sanki hayatınız değişecekmiş gibi belediye seçimlerine odaklandınız. Melih Gökçek aday gösterilecek mi, Çankaya ilçesini kim alacak, İstanbul'da muhalefetin şansı var mı, İzmir ortada mı?
Sanki iktidar el değiştirecek, memleket yerinden oynayacak... Sanki hemen ertesinde bir genel seçim havasına girilecek...
Size ne yahu? Genel seçime daha iki buçuk yıl var.
İstanbul'da yeni bir belediye reisinin gelip de Aydın Doğan'a yeşil alanlara inşaat izni vermesi sözkonusu değil, bırakın tasası ona ve adamlarına düşsün, size ne?
Elbette İstanbul'u da Ankara'yı da AKP kazanacak, İzmir bile sözkonusu olabilir... Elbette CHP nal toplayarak arkadan gelecek...
Heyecan bunun neresinde? Siz gerçek gündeme bakın:
Saba Tümer günde beş evlenme teklifi alıyormuş... Galatasaray, Hamit Altıntop'u transfer edecekmiş... Okan Bayülgen baba olmak üzereymiş... Aysun Kayacı maaşlı bir iş arıyormuş... Sabahların sultanı ekrana veda ediyormuş... Akşam gazetesinde maaş ödenmiş!... Bir kadının kafasına kocası ekmek bıçağı saplamış... Ev sahibi, kirayı tahsil etme dümeniyle kiracısına tecavüz etmiş... Kaza yapmayan otomobil üretilmiş... George Bush'a fırlatılan ayakkabıyı bir Türk'ün tasarladığı anlaşılmış, Türk kendi ayakkabısını daha havada tanıdığını söylemiş... Pınar Eliçe kriz dinlemiyormuş, yeni sahne çalışmalarına başlıyormuş... Meltem Cumbul yönetmen olacakmış... Sekreter Aslı, patronunu kaçırmaktan on sekiz yıl hapis yemiş... Tuncay Özkan kodeste parti kurmuş... Sarhoş pilot tutuklanmış... Avustralya'nın Sydney kentindeki Taronga Hayvanat Bahçesi'nin sevimli aslanı Kuchani, kafesine bırakılan hediye paketinden çıkan yemeği yemiş... Paris Hilton kendine iki yüz bin dolara pembe bir Bentley almış... Amerika'da bir herifi üç yıl önce cep telefonuyla birlikte gömmüşler, sevenleri sürekli sesli mesaj atıyorlarmış... Küçük Jordan'ın kopan kafası yerine dikilmiş...
Desenize, bütün bunların arasında kim tükürür Ermeni meselesine?