Bir zamanlar Osmanlı'nın en gözde semtlerinden olan ancak şimdilerde irili ufaklı atölyeler sayesinde büyük bir karmaşanın adeta sembolü haline gelen Süleymaniye, bilindiği üzere Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında yeniden inşa ediliyor. Dönüşüm projesini yapan İstanbul Büyükşehir Belediyesi. Daha doğrusu ona bağlı toplu konut şirketi KİPTAŞ. Duydum ki proje büyük! Ve de çok sükseli! Üstelik de kulislerde, "Yeni Süleymaniye muhafazakârların Etiler'i olacak!" minvalinde laflar... "Eee" dedim. "Bakalım o zaman şu Süleymaniye'de neler olup bittiğine!" Ve hemen uzattım kayıt cihazımı projenin mimarları Halil Onur ve Erol Kuzubaşıoğlu ile KİPTAŞ'ın Genel Müdürü İsmet Yıldırım'ın önüne. İşte o söyleşi... Ve işte tarihine saygılı olacağı iddia edilen o yeni Süleymaniye...
Nasıl bir Süleymaniye göreceğiz bu projenin sonunda... (H.l Onur): Beş adadan oluşan bir mahalle haline gelecek. Toplam 40 ada halinde olacak. Süleymaniye Camisi'nden başlayacak ve Haliç sınırına kadar uzayacak. Biz Süleymaniye yenileme alanının bir bölümünde çalışıyoruz. Bütün Süleymaniye 70 hektar. 10 hektarlık alan bizim çalışma alanımız.
Eee etrafı ne olacak peki? Etrafı daha çalışılıyor, projelendiriliyor. Biz şimdi birinci etapta çalışıyoruz. Devamında diğerleri devreye girecek. Bütün Süleymaniye birbirine bağlanacak yani.
Ne kadar ödediniz şimdiye kadar? (İ. Yıldırım): Proje ve mülk sahiplerinin parası dahil 110 trilyon harcadık.
Proje'nin toplam bedeli ne kadar? Öngörümüz 500 trilyon. Burada mühim olan paranın miktarı değil. Mühim olan projenin sosyal yönü. Kararlıyız. Süleymaniye ruhunu yeniden yaşatacağız burada. İnanın sonunda mükemmel bir proje çıkacak ortaya. 1 katrilyon da olsa değecek bir proje.
Kimin fikri bu proje? Kim akıl etti yani? Tam bir İstanbul âşığı olan Başkanımız Kadir Topbaş'ın fikri. Göreve geldiği günden bu yana kafasına koymuştu bu projeyi. Çünkü Süleymaniye'nin İstanbul'da ayrı bir yeri vardır tarihte. Mesela Galata yani Pera bölgesi de güzeldir ama Süleymaniye başkadır. KİPTAŞ'ın en önemli projesi bu. Sosyal sorumluluk projesi. 55 bin konut bir tarafta bu bir tarafta. İstanbul'a karşı bir sorumluluk bu ayrıca. Çok farklı bir nitelik söz konusu olacak. Bu proje için 100 sene öncesinden başladık, günümüze kadar etap etap taradık arşivleri. Yok olan binaların, eserlerin tek tek projelerini çizdik.
Nereden buldunuz peki? (H. Onur): 100 yıllık sigorta haritalarından, fotoğraflardan, tablolardan, tasvirlerden faydalandık. Mesela bir Alman sigortacı bütün binaları ahşap mı, kâgir mi, kaç katlı, kirişi nereden, duvarı nereden, detay çizimlerine kadar yazmış. Onları değerlendirdik.
Ruhunu yaşatacağız diyorsunuz ama... Evet. Tabii ki...
Eee ruh binalarla yaşatılmaz ama... Elbette. Zaten hedefimiz o! Mesele o güne saygılı, benzeyeni binaları dikmek değil tabii. Bizim amacımız bir zamanlar Osmanlı'nın merkezi olan bu semti yeniden kentle buluşturmak. Onun için zaten "Süleymaniye şehre geri dönüyor" sloganı ile çıktık yola. Bu sloganı tarihçi Ümit Meriç buldu. Zaten onun denetiminde üniversite bir araştırma yaptı. Burada yaşayanların nüfus yapısı nedir? Nereden gelmişler? İstekleri nedir? Gelir durumu nedir? Hane sayısı nedir? Yeni proje bu yönde gelişti.
Süleymaniye şehirden kopuk mu? (İ. Yıldırım): Sizce de öyle değil mi? Burası şimdilerde ayyaşların, berduşların yaşadığı bir yer. Öyle ki gerçek mal sahibi malına sahip olamıyor. Terk etmişler. Kaçakların, eşkıyanın yeri haline gelmiş.
Buranın mafyanın elinde olduğu söylenir. Biz onları da kontrol altına aldık.
Nasıl başa çıktınız peki bu durumla? Aldığımız binaları hemen boşalttırdık. Kaçaksa yine onlara para vererek boşalttırdık. Oturanlar varsa, ayrı evse onu da boşalttırdık. İşyeri ise onu da boşalttırdık. Kimseyi mağdur etmeyerek binamıza sahip çıktık. Eski eser değilse, hemen binayı yıktık!
Direnişle karşılaşmadınız mı? Ufak tefek şeyler tabii ki oluyor.
Deprem açısından durum nedir? (E. Kuzubaşıoğlu): İstanbul'un tamamı gibi Süleymaniye de deprem kuşağında. Bir de burası zaman içinde yangınlarla, depremlerle büyük tabaka oluşmuş 5.5-6 metre dolgu var. Yapıları raydan sistemle yapıyoruz ki dolgunun üzerine sağlam bassın. O tedbirleri de alarak hareket ediyoruz. Zaten üç katlı binalar, deprem açısından sıfır risk söz konusu olacak.
Binalar ahşap mı olacak? Süleymaniye'yi tekrar yaşatmak için ahşap yapılması gerekiyor. Kaptan- ı Deryaların, saltanat üyelerinin oturduğu o havayı yaratmak zorundayız. O zamanlar Süleymaniye çevresinde oturmak bir ayrıcalıkmış. Çünkü Şeyhülislamlık olarak geçiyor tarihte. Sarayda görev yapan birisi burada ikamet ediyor. O dönemin anlayışı farklı, dolayısıyla yönetim çevresi buradaymış.
Onun için mi, "Muhafazakârların Etiler'i inşa ediliyor Süleymaniye'de" diyorlar... (İsmet Yıldırım): Ne alakası var Sevilay Hanım. Bunlar dedikodu. Kim gelip parayla alırsa, o oturacak. Daha bir tek satış yapmadık! Daha uzun süre de çıkmayacağız satışa! Önce bir projeyi uygulama haline getirelim. Başladıktan sonra da hayırlısıyla satmak için planlarımızı yapalım. Yavaş yavaş.
Ne demek uygun hale getirmek? Eee aldığımız binaları yıkacağız evvela ki, ondan sonra başlayacağız. Toplam 707 bina var. Bağımsız bölüm yani. Tapu sayısı ise 2000'in üzerinde. 225'ini KİPTAŞ satın aldı. Diğerleri vatandaşların. Onları da yaptıktan sonra vatandaşa geri vereceğiz.
Vatandaş razı mı peki buna? Razı olan da var, olmayan da. Biz bütün bakıyoruz olaya. Vatandaşa anlattık. Çoğu olumlu yaklaştı. Yaklaşmayanlar içinde ne yazık ki son noktada 5366 sayılı kanun devreye girecek. Yasa vatandaş razı olmazsa bile size orayı istimlak edip, bitirip, teslim etme yetkisi veriyor.