Tarihin babası olarak anılan Yunan tarihçi ve antik yazar Herodot'un yani nam-ı diğer Halikarnaslı Herodotus'un diyarı Muğla da ömre ömür katan şehirlerden. Muğla Menteşe'de yaşayan 110 yaşındaki Ayşe Uçar'ın uzun ömürle ilgili sözleri slogan niteliğinde. Ayşe nine, ""Tavuk gibi erkenden yatıyorum. Horoz gibi sabahın ilk ışıklarında gözümü açıyorum. Eşeğimi kaybederim. Neşemi kaybetmem" diyor. Menteşe, orman havasıyla, vadinin ve denizin birleştiği bir noktada havası, suyuyla şifanın merkezi. 670 metre rakımlı ilçe halk arasında Masa Dağı olarak anılan Hisar (Asar) Dağı eteklerinde kurulu. Çam ormanlarıyla kaplı dağlık ve ormanlık bir arazi yapısına sahip ilçenin havası da bir başka.
'HAVADAN, SUDAN, TOPRAKTAN'
Menteşe Kaymakamı Caner Yıldız, "Buralar Herodot'un gezindiği yerler" diyerek, Herodot'un 'Ve Tanrı insanları uzun ömürlü olsun diye Bozcaada'yı yarattı' sözünü Muğla'yla değiştirmiş. Kaymakam Yıldız, "Herodot bizim hemşehrimiz. Buralar onun gezindiği yerler. Bu nedenle 'Ve Tanrı insanları uzun ömürlü olsun diye Muğla'yı yarattı' diyoruz biz. Akdeniz Üniversitesi Gerontoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. İsmail Tufan hocamızla ilçemizde uzun ömürlü yaşamla ilgili bilimsel çalışmalar sürdürüyoruz. Gerontoloji ile ilerlemek sağlam bir veri tabanı ve çok iyi incelemeyi gerektiriyor. Bu alanda Muğla Menteşe'yi marka şehir yapmak istiyoruz. Bizim de insanlarımız böyle havasından, suyundan, toprağından uzun ömürlü" diyor.
Akdeniz Üniversitesi Gerontoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. İsmail Tufan, Muğla Menteşe Kaymakamı Caner Yıldız ve Gülağzı köyünden 96 yaşındaki Mehmet Çanga Ayşe nineyi ziyaret etti. Ayşe ninenin kızları Adile Demirtaş (92) ve Melek Bozkurt (87) misafirleri ağırladı.
'TOPRAK DİRİ TUTAR'
110 yaşındaki Ayşe Uçar, Menteşe'ye 10 kilometre mesafedeki Gülağzı köyünde yaşıyor. Çocukları bile 90'lı yaşlara ulaşmış. Kızı Adile Demirtaş (92), Melek Bozkurt (87), Kadriye Baş 85 yaşında. Oğlu Saadettin Uçar ise 3 yıl önce 79 yaşında hayatını kaybetmiş. Kızları, torunları ve hatta torunlarının torunları Ayşe nineyi hiç yalnız bırakmıyor. Torunu 68 yaşındaki İzzet Demirtaş, "Asırlık çınarımız o bizim. Onun sözleri, hayat görüşü bizim için yol gösterici" diyor. Ayşe Uçar, "Tarlalarda çalıştım yavrum. Tohumu ektim, çapaladım. Ürünümü topladım. Yaşamım toprakla uğraşarak geçti" diye konuşuyor. Kızları Adile, Melek ve Kadriye'ye de toprağa sevdayı öğrettiğini söyleyen Ayşe Uçar, "Toprak bizi diri tutar. Çalışmak bizi diri tutar. Ben yıllarca tütün ektim" diyor.
"AZ YE, ÖZ YE, HAREKET ET"
"Az yiyeceksin, öz yiyeceksin ve hareket edeceksin ' kızım diyerek, başlıyor anlatmaya Ayşe nine: Yoğurttan, peynirden asla vazgeçmem. İneğimizin sütü bizim içim doğal gıda. Ayşe nine erken yatıp, erken kalkmanın uzun yaşam üzerinde büyük bir etkisi olduğunu söylüyor. Ve sırrını da şöyle açıklıyor: "Tavuk gibi erkenden yatıyorum. Horoz gibi sabahın ilk ışıklarında gözümü açıyorum. Daima dinç oldum. Güneşi takip ediyorum ben. Güneş doğar uyanırım. Güneş batar uyurum. Doğal beslenmek kadar uyku da önemli.
'HİÇBİR ŞEYİ DERT ETME, KALBİNLE GÜL'
Zeytinyağından hiç vazgeçmediğini belirten Ayşe nine, "Sebzeler bahçemden, zeytinyağı toprağımdan. İkisini karıştırınca oluyor sana doğal yemek" diyor. "Gülağzı köyünün havası başka" diyen Ayşe nine, "Orman havası vadiyle buluşuyor. Denizden esen rüzgarla burada koridor oluşturuyor. Uzun yaşamın sırrında 'ne varsa havasında var' desem yalan olmaz" ifadesini kullanıyor. İnancın bu hayatta çok önemli olduğunu da belirten Ayşe ninenin bir de öğüdü var: "Hiçbir şeyi dert etmeyeceksin. Ben eşeğimi kaybederim, neşemi kaybetmem. Kızlarıma da bunu öğrettim. Para, mal, mülk her şey olur. Ama neşe, mutluluk kalpten gelir. Kalbinle güleceksin."