Ferhat Yıldırım, İstanbul Sultangazi'de eşi ve kayınvalidesinden kötü muamele gören kız kardeşi Hilal Aydın'ı, Darıca'daki baba evine getirmiş, buna öfkelenen Aydın ailesi Yıldırım ailesinin Darıca'daki evlerine baskın yapmış ve 30 yaşındaki Ferhat Yıldırım'ı tabanca ile öldürmüştü. Cinayete karışan 1'i tutuklu 10 kişinin yargılandığı davanın ilk duruşması Gebze Ağır Ceza Mahkemesinde yapıldı. Ferhat Yıldırım'ı öldüren tutuklu sanık Fazıl Aydın, ses ve görüntülü bilişim sistemindeki sorun nedeniyle Kocaeli Cezaevinden duruşmaya bağlanamadı. Tutuksuz sanık Mesut Çınar da Kayseri Adliyesinden bağlanamazken, olaya karışan diğer tutuksuz sanıklar Abdulsamet Aydın, İskender Aydın, Kadir Tebiş, Resul Aydın, Yılmaz Aydın'ın, avukatları olmadığı için savunmaları alınmadı. Duruşmada savunmaları alınan tutuksuz sanıklar Ayhan Yıldırım, Bayram Aydın ve Muzaffer Aydın ise iki ailenin akraba olduğunu ve aralarındaki uyuşmazlığı çözmek, olayı tatlıya bağlamak için olaya dahil olduklarını iddia etti. Daha sonra müştekilerin (şikayetçiler) ifadeleri alındı.
Ferhat Yıldırım
EŞİ ŞİDDET UYGULAYINCA BABASININ EVİNE DÖNDÜ
Müşteki Hilal Aydın, bayramda anne ve babası ile iki kardeşinin İstanbul Sultangazi'deki evine ziyarete geldiklerini, evde otururlarken eşi Ömer Aydın'ın kül tablası sorduğunu, "bilmiyorum" deyince omzuna yumruk attığını, ağladığı için de kayınvalidesinin kendisine saldırdığını, küfür ve hakaret ettiğini anlattı. Yaşanan tatsızlık üzerine anne ve babası ile kardeşlerinin Darıca'ya döndüğünü, ancak iki gün sonra abisi Ferhat'ın annesi, kız kardeşi ve eniştesiyle birlikte tekrar gelip kendisini baba evine götürdüklerini anlatan Aydın, bu olaylar sırasında hamile olduğunu dile getirdi. Darıca'da babasının evine baskın yapan Lütfi Yıldırım'ın kendisine parmak sallayarak "Senin yüzünden oldu, göreceksin sen" diyerek kendisine hakaret ve küfürler ettiğini söyleyen Hilal Aydın, baskının ardından telefonla aradığı eşinin, "Abini öldürdük, gidin sokakta cesedini alın" dediğini aktardı.
SİLAHLI KATİLLERİ TERLİKLE KOVALAMIŞLAR
Müşteki baba Mikail Yıldırım da evine baskın yapanların "Sen bize lazım değilsin, bize Ferhat'ı verin" diyerek, oğlunu aradıklarını belirtti. Baba Yıldırım olayı şöyle anlattı: "Ben ve eşim terlikle onları kovaladık. 6'sı merdivenden apar topar indi, diğer 4 kişi evde kalmaya devam etti. Akabinde silah sesi geldi ve ben balkona çıktım. Oğlum Ferhat'ın, kolunu tutmuş markete doğru koştuğunu gördüm. 4-5 kişi peşinden koşuyor, kovalarken de arkadan ateş ediyorlardı. Ben 'Ferhat'ı vurdular, ocağım söndü' diye aşağı koştum. Ali eşime vurdu, Lütfi de balkondaki kızıma ağır küfürler etti. Oğlumun yanına gittik. Orada bize Ayhan, Ali ve Lütfi yine saldırdı. Oğlumu hastaneye götürdük. Bu üçü hastaneye bile gelip bize saldırdılar" dedi.
Müşteki anne Nazife Yıldırım ise "Bunlar zaten kavgalı. Sürekli polislik olan bir ailedir. Benim oğlumu öldürdüler. Silahlarla evimin içine kadar girdiler. Gelin götürmeye gelen silahla gelmezdi. 1,5 yıldır acı çekiyorum. Bir anne olarak sanıkların cezalandırılmasını istiyorum" dedi.
HEPSİ TUTUKLANSIN
Baba Mikail Yıldırım'ın avukatı Müşir Deliduman, sanıklardan sadece Ferhat Yıldırım'ı kurşunladığı belirtilen Fazıl Aydın'ın tutuklu, diğer 9 sanığın tutuksuz yargılandığını belirterek, mahkemedeki ifadelerin ve mevcut delil durumunun dikkate alınıp, tüm sanıkların tutuklanmasını talep etti. Deliduman, tüm sanıkların eylemi birlikte gerçekleştirmiş olmalarının gözönüne alınmasını istedi. Tutuklama talebini kabul etmeyen mahkeme heyeti, bir sonraki duruşmada sanıkların savunmaları tamamlandıktan sonra tanıkların dinlenmesine karar verdi.
ÖLMEDEN ÖNCE KATİLİNİ SÖYLEMİŞTİ
Bayramoğlu Mahallesinde 7 Haziran 2019'da meydana gelen olayda öldürülen Ferhat Yıldırım, ölmeden önce hastanede polislere katilinin adını vermişti.