Cumhuriyetçi köyünde yaşayan vatandaşların hayatı, beyaz toprak nedeniyle kararma noktasına geldi. 1960'lı yıllarda beyaz topraklarla evlerinin duvarlarını boyayan köylülerin büyük çoğunluğu kanser hastalığına yakalandı. Birçok yakınını asbestli toprak nedeniyle kaybettiğini ifade eden Cumhuriyetçi köyü vatandaşlarından Mehmet Bulut, şu anda kanser tedavisi görüyor. Bölgede yaşayan insanların yüzde 80'inin asbestli toprak nedeniyle kanser riski taşıdığını belirten Bulut, 'Eskiden boya badana fazla yaygın olmadığı için 60'lı yıllarda o dönemlerde o toprağın altında çıkarılırdı. Damar halinde beyaz kirece benzeyen bir toprak o toprak ile evler badana edilirdi. Suya konulduğu zaman su buharı gibi insanın yüzüne sıcak bir buhar vururdu. Bu yiyildiğinde bir şey olmazdı ancak bu beyaz toprağın içindeki asbestin solunum yolu ile geçmesi durumunda maalesef asbeste maruz kalıyormuşuz. Bunu daha önceden biz bilmiyorduk ancak hastalandıktan sonra bu hastalıkla ilgili ciddi araştırmalar yaptık. İnternet üzerinde bu hastalıkla ilgili ölenler var benim tanıdığım kirvemin hanımı 20 yıl önce bu hastalıktan vefat etti ve yine aynı şekilde o bayanın oğlu da vefat etti. Yine maden bölgesinde şu anda bildiğim 2 tane arkadaşım daha var ameliyat olmuş kemoterapi görüyorlar aynı hastalıktan' dedi.
"ASBESTLİ TOPRAKTAN KAÇTIK AMA KADERİMİZDEN KAÇAMADIK'
Dürye Danış adlı vatandaş ise, birçok yakınını asbestli toprak yüzünden toprağa verdiklerini söyledi. Danış, 'Komşularımız, eniştemin kardeşi, kaynımın oğlu 25-30 yaşlarında hayatlarını kaybettiler bu hastalıktan dolayı. 10-15 kişi bu beyaz toprak nedeni ile öldü. Beyaz toprak köyümüzün kaderini kararttı ve gençleri genç yaşta aramızdan aldı götürdü' diye konuştu.
Eşi ve 9 yaşındaki kızı kanser olan Hülya Altuner de, asbestli toprakların bölgede bir çok kişinin hayatına mal olduğunu ifade etti. Altuner, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Ben küçükken hatırlıyorum annem beyaz toprağı getirip evi boyuyordu. Biz de çocuk olduğumuz için bu kadar tehlikeli olduğunu bilmiyorduk. O beyaz toprağı eşim, kaynım ve diğer akrabalarım küçükken yedikleri için 30 yıl sonra hepsi bu hastalığa yakalandı. Bu beyaz toprak ölümcül bir hastalık olduğu için bende 9 yıldır Elazığ'da yaşıyorum. Asbestli topraktan kaçtık ama kaderimizden kaçamadık. Kızım Sedef de 9 yaşında omurilik kanserine yakalandı. Eşim şu anda asbestli topraktan dolayı kanser tedavisi görüyor. Kızımın omuriliğinde yüksek derecede bir kitle var onun alınması lazım. Daha önceden iki ameliyat oldu şimdi de doktorlar Ankara'ya sevk ediyor ancak onu Ankara'ya götürme imkanım yok.'
"HASTALIĞI BİLMEDİĞİMİZ İÇİN TOPRAĞI PARAYLA SATIN ALDIK'
Asbestli topraklar nedeniyle anne ve babasını kaybeden köy muhtarı Ahmet Turan da tek çıkar yollarının, asbestli topraklarla sıva yapılan evlerin yeniden onarılması olduğunu söyledi. Maden kaymakamıyla konuyla ilgili görüştüklerini ifade eden muhtar Turan, yakın zamanda bir çalışma başlatılacağını ve köylülerin bu önemli sorundan kurtarılacağını belirtti. Turan, 'Köyümüzde yaz aylarında 700 kişi yaşıyor. Kış aylarında bu sayı 200'e düşüyor. 50-60 yıl önce bizim buralarda boya badana için beyaz toprak kullanılırdı, hatta ben asbest yüzünden annemi ve babamı kaybettim. Birçok insanımızı da bu nedenle kaybettik. Geçenlerde kaymakamımıza konuyla ilgili bilgi verdik. Önümüzdeki günlerde bir çalışma yapılacak. Asbestli toprakla sıva yapılan evler devletimiz tarafından onarılacak. Evlerimiz tekrar yeniden boya badana yapılacak. Burada yaşlı bir kadın varmış o kadın bu toprağı satıyormuş. Biz o hastalığı bilmediğimiz için o dönem parayla satın alıyorduk. Ben annemi bu hastalıktan ötürü Ankara'ya götürdüğüm zaman oradaki doktor bize madenden mi geliyorsunuz şeklinde bir soru sordu ben de madenli olduğumuzu nerden anladınız dedim. Doktor bana bu hastaların yüzde 80'inin Maden'den geldiğini ve bu hastalığın Maden'de çok yaygın olduğunu söyledi' ifadelerini kullandı.
Kanser hastalığına yakalanan Cumhuriyetçi köyü sakinleri, yetkililerden konuyla ilgilenmelerini istedi.