F.Bahçe takımında bir anormallik var. Bu anormallik takımı inanılmaz kötü yönde etkiliyor. Her pozisyonda hakeme itiraz ediyorlar. İtiraz etme süresince rakibi bırakıyorlar. Rakip o sırada en az 10-15 metre topla uzaklaşıyor. Sonra da koşmaya başlıyorlar. O zaman da atı alan Üsküdar'ı geçmiş oluyor. Ve saçma sapan oyundan atılıyorlar. Bu şunu gösteriyor. Ya fizik olarak çok yorgunlar ya da beyin olarak yorgunlar. Bu tuhaflığı da çözecek tek adam var Ersun Yanal. Zaten çözemezse işi zor. Burada yönetime büyük iş düşüyor. Başkan ve ikinci başkan devamlı hakemleri, rakipleri suçlarsa ve onları haksız bulurlarsa bu sefer F.Bahçeli futbolcular diyorlar ki "Nasıl olsa yöneticilerimiz suçluyu buldu, biz yırtıyoruz."
EMENİKE HEP YERDE
Caner devamlı gol atayım, attırayım peşinde. Arka tarafı yol geçen hanı. Emenike her pozisyonda yerde. Sen futbolcu olarak güçlü bir yapıya sahipsin. Neredeyse iki futbolcuyu sırtına alıp koşabilecek fiziktesin. Ama onun da hep elleri havada. Hep itiraz, hep itiraz.
Elazığ tahminimden iyi mücadele etti, oynadı. Ama rakibi 10 kişi yakalamışken işini bitiremezsen dün geceki gibi 1 puana razı olursun. F.Bahçeli oyuncular 10 kişi kaldıktan sonra daha iyi mücadele etmeye başladılar. Elazığspor bir kişi eksik rakibinden faydalanamıyorsa bu onun acemiliği, başka bir şey değil.
DOĞRU KARARLA DEVAM DEDİ
Baroni'nin atıldığı pozisyon tam evlere şenlik. Yahu kardeşim sana faul yapılıyor tamam. Hakem zaten sarı kartı verecek. Ve bence çok doğru bir kararla maçı devam ettiriyor, F.Bahçeliler kaçırıyor. Ne gerek var yerdeki rakibine o hareketi yapmana. O harekete sert diyebilirsin, yumuşak diyebilirsin ama ne olursa olsun yapmayacaksın.. Hani talebe vardır "Kaç aldın oğlum" dersin "Baba hoca bana 2 vermiş" der. Veya sorarsın "Oğlum kaç aldın" cevap "Baba 9 aldım" der. Zayıf alırken hocadan iyi alırken senden. Aynı F.Bahçeli futbolcuların gördüğü kartlar gibi. Aslında F.Bahçe G.Saray ile Beşiktaş'a "Yahu kardeşim gelin peşimden, hep beraber heyecan yapalım" diyor. Ama ne G.Saray'da ne Beşiktaş'ta bir hal, heves yok. Onlar da diyorlar ki "kardeşim bizi uğraştırma, yürü git işine." Durum aynen böyle.