Bol haberli ve hareketli bir haftayı geride bırakıyoruz. Haftanın en önemli olayı şüphesiz ki Fatih Terim'in Milli Takım'ın başına gelmesiydi. Milli Takım'da bir değişim olacağını Mayıs ayında yazmıştık. Beklenen operasyon biraz geç oldu. Olması da gerekiyordu. Şimdi gereksiz yere bunun tartışması var. Polemik yaratacak bir durum yok. Başarısız olanlar her zaman gider, yerine yenileri gelir. Neyse biz gelinen noktaya bir bakalım..
Hafta içinde başımızı döndüren bir 3 gün yaşadık ve ay yıldızlı takımımızın başına Fatih Terim geçti. İmza atıldı ama tartışması bitmedi. Şüphesiz ki Fatih Terim ismi önemli.. Bir marka, karizma, güçlü, savaşçı, zaman zaman hırçın, iyi bir futbol adamı, usta... Yeni bir sayfa daha açtık.. Hep istikrar diyoruz ama yakalayamadığımız tek şey.. Anlaşma bir sezon da olsa yeni umuttur.. Abdullah Avcı ile inişe geçen bir takım var hayatımızda.
(FIFA sıralamasında Türkiye şu an 58.sırada)
BİNA İÇİN SÜRE VAR MI?
Dünya futbolunda söz sahibi olamayan karizması çizilmiş bir Milli Takım var şu anda. Yani hem Terim hem de Türkiye Futbol Federasyonu'nun uzun bir yolu var. Sayın Demirören bir konuşmasında, "Abdullah Avcı'yı ben getirmedim" demiş arkasından "Keşke sabırlı olabilsek, keşke biraz daha şans verebilsek" ifadesini kullanmıştı. Şimdi Terim'e "Sabırlı olmak" gibi bir süreç zaten önümüzde yok. Hoca, 4 maç ve Mayıs'a kadar olan süre için Milli Takım'ın başına geldi. Keşke bu süre Mayıs'a kadar değil daha uzun bir zaman dilimi olsaydı. Aslında olması gereken de buydu.. Bir çatı kurulmak isteniyor. Ama bu çatı için süre yok. Binanın temeli atılacak katlar çıkacak. Hoca "Hadi bana eyvallah" diyecek noktayı koyacak. Tabi şimdi ki şartlar böyle, bakarsınız bu anlaşma konuşulduğu gibi 1+3 yıl olur!..
'BEĞENMEDİM' DERSE
Daha şimdiden Mayıs'tan sonra ay yıldızlı takımın başına "Kim gelir" diye haberler bile çıkmaya başladı. Biz bu tür haberleri daha çok göreceğiz. Şurada Ekim ayından sonra Türk Milli Takımı'nın Dünya Kupası'na gidip gitmeyeceği belli olacak. Gitme şansımızın az olduğu ortada.. Peki ne olacak? Sayın Terim ve ekibi nasıl bir yapı, çatı kuracak. Bu çatıyı bu binayı inşa ederken sonrasında gelecek teknik adam "Ben bunu beğenmedim.. Kendi prensip ve ilkelerime göre olmalı" derse yeniden mi başlayacağız. Yani ortada biraz tuhaf bir durum var..
YÜZDE YÜZ DEVAM!
Doğrusu nedir? Doğrusu Fatih Terim'in bu göreve devam etmesidir.. Ama burada gözler Galatasaray'a çevriliyor. Sayın Ünal Aysal, "Ben burada olduğum sürece Fatih Terim olacak" diyor. Ama şu ana kadar Fatih Terim'le bir sözleşme yapılmadı, bir anlaşma, bir imza atılmadı. Yani adı konmamış bir durum var ortada.. Toparlarsak konuyu. Milli Takım için Fatih Terim ismi doğru bir isimdir.. Doğru bir tercihtir.. Bakın unuttuğumuz Milli Takım'ı konuşmaya başladık. Unutmuştuk. Çünkü bir heyecan yoktu.. Fatih Terim bu rüzgarı birkaç günde yakaladı. Rakibimiz Romanya'da basının spor sayfalarında biz varız, UEFA'nın resmi sitesinde biz varız, dış basında biz varız.. Umarız bu tablo Eylül ayına da olumlu bir şekilde yansır ve oynayacağımız maçlardan güzel sonuçlar alırız.
HAMZAOĞLU TERCİHİ
Fatih Terim'in yapacağı en önemli şey iyi bir ekip kurup şu kısa sürede önemli hamleler yapmak. Ekipteki yardımcı isimlerden biri Akhisar Teknik Direktörü Hamza Hamzaoğlu oldu. Hamzaoğlu, Gekas'ın da büyük performansıyla geçen sezon Akhisar'ı ligde tutmayı başarmış bir isim.. Lakin Terim'in birinci yardımcısının bir takım çalıştırmaması tercih sebebi olmalıydı. Belki diğer yardımcılarında Fatih Terim farklı bir tercih yapar..