Daha bir buçuk yaşındaki çocuk yeni alınmış 'yanar dönerli' oyuncağından 10 dakika içinde sıkılıyorsa, bu işte bir aksilik var sevgili okur! Aah ah, şu modern annenin çelişkileri bitmez. Aman travma yaşamasın, aman motor gelişimi geri kalmasın, aman bol bol oyuncak alınıp oyunlar oynansın derken, bir de tatminsizlik endişesi çıktı başımıza. Etrafımızda teknoloji delisi haline gelmiş, sürekli yeni bir şey isteyen ve en önemlisi çok az şeyle gerçekten mutlu olan pek çok çocuk görüyoruz. Ben de bu 'tatminsizlik' meselesini bir uzmana sorayım dedim. Twitter sayesinde tanıdığım Klinik Psikolog Pınar Mermer, aynı zamanda 17 aylık çocuk sahibi bir anne. Kendisine sordum, "Neden zamane çocukları her şeyden bu kadar çabuk sıkılıyor ve zor mutlu oluyorlar?" diye. Pınar Hanım, görüştüğü her beş ebeveynden dördünün bundan şikayet ettiğini söyledi. Çocuklardan sık sık "Eğer N marka telefonun varsa eziksin, I marka varsa iyidir. Ama onun da en son modeli olacak. Bütün arkadaşlarımda var", "Anneme dedim ki 1000 TL, ne olacak, benden önemli mi?", "Babam bana 'Sana artık ayakkabı yok, yeter' diyor da önce kendi dolabına baksın, evin her köşesi dolap oldu maşallah" gibi sözler duyduğunu söyleyen Mermer, tatminsiz çocuklarla ilgili nedenlere şöyle değiniyor ve çözüm önerilerinde bulunuyor...
Çocuklarımız tatmin olmuyor. Daha fazlasını, daha güzelini, en çok da daha yenisini istiyorlar. Bu noktada önce kendimize dönüp bakalım. Stresli hissettiğimizde yemek yiyerek, alışveriş yaparak mı rahatlıyoruz? Çocuklarımıza nasıl model oluyoruz?
Çalışıyoruz ve çocuklarımıza zaman ayıramıyoruz. Suçluluk duygusunun bizi yiyip bitirdiği noktada, onlara abur cubur ve oyuncak alarak bu duygudan kurtulmaya çalışıyoruz. Hatta bazen yeterince zaman ayıramadığımız için nasıl zaman geçirmemiz gerektiğini bilemiyor, ekranın arkasına sığınıyoruz.
Çocuklarımız bizim veremediğimiz ilgiyi bizden misliyle koparıyor: Olumsuz davranışlarıyla. Olumsuz davranışlar üzerine odaklanıyor, farkında olmadan onlara bu yolla ilgi gösteriyoruz.
Bir çocuğun ebeveyniyle bire bir sohbet edebildiği tek zaman, ebeveyninin ona öğüt verdiği zamansa, çocuk olumsuz davranışa sırf öğüt saati gelsin diye devam edecektir.
Çocuklar bizden ilgi göremedikçe, yalnız hissettikçe, giderek daha çok eşyaya bağımlı hale gelmeye başlıyor.
SIKILMAK YARATICILIĞI BESLER
Bir de artık sokakta oynayamayan çocuklar var. Bu çocuklar at binmeden yüzmeye, oradan piyano çalmaya gidiyor. Bu çocuklar sıkılacak zaman bulamıyor ve hiçbir teknolojik alet olmadan tek başına zaman geçirmeyi bilmiyor. Sıkılmak yaratıcılığı besler. Ancak şu anda asla yalnız kalamayan, sürekli onları oyalamamıza ihtiyacı olan çocuklar var.
Çocukları bazen kendi hallerine bırakmak gerekiyor. Müdahale etmemek, hata yaparak öğrenmelerine izin vermek... Bazen yeterince kaliteli zaman ayırmak gerekiyor, ekran olmadan oyuncaklarıyla, arkadaşıyla oyun oynayarak zaman geçirmelerini sağlamaya çalışmak... Çocuğa sevgi göstermenin yolunun ona bir şey almaktan geçmediğini anlamak ve ona anlatmak... Fırsat buldukça doğaya çıkmak da gerekiyor.