Renault Mais Genel Müdürü İbrahim Aybar, elektrik motorlu Fluence'in nisan ayı sonundan itibaren bireysel ve kurumsal filo müşterilerine teslim edilmeye başlanacağını belirterek, ''Elektrik motorlu araçların altyapı çalışmaları Türkiye'de geç gelişiyor. Neticede bu otomobili kullananların da, kullandıran kentlerinde alt yapıya önem vermeye başlaması lazım'' dedi.
Aybar, bu yıl ocak ve şubat aylarında otomotiv pazarında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 30'un üzerinde bir daralma meydana geldiğini, bu daralmanın ise çok normal olduğunu kaydetti.
Aybar geçen yıl Türkiye otomotiv pazarının yukarı yönlü kuvvetli bir ivmeleme yakaladığını anımsatarak, bu yıl ise yılın başında toplam pazar tahmini olan 750-760 binlik adetler seviyesinde gittiğini ifade etti.
Önemli olan otomotiv pazarında bu istikrarı sürdürmek olduğuna işaret eden Aybar, onun için otomotiv pazarının bu yılın ilk iki ayındaki gidişatını normal karşıladıklarını söyledi.
Aybar, bu yılın ilk 6 ayında otomotiv satışlarının geçen yılın aynı döneminin altında kalacağını ifade ederek, pazarın ikinci 6 aydan sonra toparlanmaya başlayacağını, yıl sonu toplam pazarının ise 2010 yılı pazarın ayarında olacağını anlattı.
Bu yıl otomotiv sektöründeki yavaşlamanın bir kaç nedeni olduğuna değinen Aybar, ''Bu yıl faizler geçen yıldan yüksek, bankaların finansman çözümlerinde uyguladıkları esneklikler geçen yıl gibi değil. ÖTV zamları belli araçlarda tatbik edilmemiş ve ötelenmişti fiyatlara yansıması. Şimdi bunlar yansımış oldu. Bütün bu etkileri düşünürsek, yılı böyle başlatmak gayet doğal, böyle de gidecek'' dedi.
Bursa'da Oyak Renauult Fabrikaları'nda üretilen Elektrik motorlu Fluence'in nisan ayı sonundan itibaren bireysel ve kurumsal filo müşterilerine teslim edilmeye başlanacağını dile getiren Aybar, Ankara'da bakanlıklar ile Oyak şirketlerinde elektrikli Fluence'lerin kullanımına başlandığında kaydetti.
''Şarj istasyonları kurmak büyük yatırım değil''
İbrahim Aybar, elektrik motorlu araçların altyapı çalışmalarının Türkiye'de geç geliştiğini ifade ederek, şunları söyledi:
''Şu anda biz 40 bayimizin teşkilatını bu altyapı ile donatmış vaziyetteyiz. Ama bizim 40 bayimizle bu iş olmaz. Neticede bu otomobili kullananların da, kullandıran kentlerinde alt yapıya önem vermeye başlaması lazım. Bugün dünyada bir çok örnek görüyoruz, özellikle Avrupa'da bakıyorsunuz satılan araç sayısından çok daha fazla kurulan şarj istasyonları var. Burada böylesine hazırlıklar yoğun bir şekilde devam ederken, mesafe alırken biz ne yapıyoruz? Biz arabaları önce görelim diyoruz. Arabaları görmek bu iş için ilk adım değil.
İlk adım şarj istasyonlarını kurmak. Bunlarda büyük yatırım falan değil. Neticede eve takılacak akıllı bir kutu, düzgün, regüler, güvenilir elektrik akımını çekmeyi garanti altına alabilmek için bu kutuları takmak. Şehirlerde park yerlerine bu kutuların biraz daha farklı ünitelerini dikmek. Bunlar 2 bin 500-3 bin avroluk rakamlarla olabiliyor. Yani bu rakamlar çok çok büyük değil. Rahatlıkla bu finansmanı sağlayabilecek bir çok modelde var. yani bizler otomobillere 50-60 bin lira verirken çeşitli finansal çözümler üretebiliyoruz. böylesine küçük aygıtlar çok rahatlıkla finanse edilir ve takılır. Bütün mesele artık geleceği görmek''
Türkiye'de ve dünyada yapılan bütün anketlerin gelecek 10 yıllık sürede, 2020 yılına kadar toplam satışların yüzde 10'unun elektrik motorlu olacağını gösterdiğine değinen Aybar, alternatifin enerjilerin bu kadar yaygınlaşacağı bir dönemde an önce öncelik almak gerektiğini vurguladı.
''Şarj için duran insanın başka ihtiyaçları da olacak, bu da yeni iş getirecek''
Aybar, Türkiye'nin petrolü ithal eden bir ülke olduğunu, enerji ithalatında en büyük payı petrolün aldığını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Ürettiğimiz elektriğimizi otomotiv sektöründe daha yoğun kullanabilmek ülkemizin de döviz çıktısını ve cari açığını olumlu etkileyecek çözümlerin içinde. O zaman biz bu noktaya daha çabuk gelmemiz lazım. Ben özellikle belediyelerimizin alt yapı konusunda yetkili ve görev sahibi belediyelerimizin bilhassa yeni yapılacak olan kentsel dönüşümler ve yeni projelerde mutlaka şarj istasyonlarını oluşturacak imar yönetmeliklerindeki değişiklikleri yapmaları gerektiğini söylüyorum. Bunlarda geç kalmayalım. Yoksa yeni yapılar yapılır, hala bunun altyapısı konmamış olur, sonra bir sürü revizyonlar gelir. Böyle değil. baştan yapalım. Ama dünyada bir çok örnek var biz de geri kalmayalım. çünkü isteğimiz zaman ne kadar dünyanın önüne geçebildiğimizi görüyoruz.
Biz önce otomobilleri görmek istiyoruz. Bugüne kadar onun için bekledik, şimdi otomobiller artık hayatta işte kullanılıyor. Ben kamudaki kullanımları görüyorum. Kamu kuruluşlarında kullananlar kendi elektrik şarj istasyonlarını kurdular. Ama eve gidiyorsunuz, bir yere park ettiniz orada da ihtiyacınız olacak. Bu otomobiller günlük kullanıma göre bir iki gün şarjın yetebileceği şekilde dizayn edilmiş durumdalar. Ola ki çok sık kullanmanız sürekli trafik içinde bulunmanız icap etti, günde birden fazla şarj etmeniz gerektiği zaman ihtiyacınız var üstelik bu ihtiyacı yerine getirirken insanlar belli sürelerde durmak durumunda oldukları için buralarda yeni iş imkanları da doğuyor. Şarj için duran insanın başka ihtiyaçları da doğacak bu da yeni bir iş getirecek. Yeni bir hareketlilik doğuracak. onunu için ben böylesine entegre düşünülmesi gerektiğini düşünüyorum.''
Aybar, asıl beklentinin özellikle karbon emisyonuna uygun bir şekilde motorlu taşıtlar vergi yapısının değişmesi olduğunu vurgulayarak, bu noktada da çalışmaların belli bir noktaya geldiğini, ancak bu çalışmalarda biraz proaktif davranmak gerektiğini söyledi.
Elektrikli Fluence Başbakanı bekliyor
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a elektrikli Fluence'in teslimatını yakında gerçekleştireceklerini dile getiren Aybar, Başbakan Erdoğan'ın otomobilinin hazır olduğunu, kendilerinin uygun olduğu bir zaman diliminde teslimatının gerçekleştirileceğini söyledi.
Aybar, Renault'nun geçen yıl grup olarak iyi bir atağa kalktığını, geçen yıl ekstradan yüzde 1,4 pazar payı sağladığını ifade ederek, bu yıl bu çıkışlarını hızlandırarak devam ettirmeye hedeflediklerini söyledi.