Dünya Siyaset Konferansı'na katılmak üzere Viyana'ya gelen Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, uçakta, "Başbakan'ın sağlığı, faili meçhul dosyalarının soruşturulması, KCK operasyonları ve AB'deki krizin çözümü" konusunda çarpıcı açıklamalar yaptı. Başbakan Tayyip Erdoğan'ın sağlığı ile ilgili spekülasyonlara son noktayı koyan Cumhurbaşkanı, "Gül ekibi-Erdoğan ekibi" iddiaları için "Siyasi dedikodu" dedi. Gül, gündeme ilişkin soruları şöyle yanıtladı:
-Başbakan'ın sağlığı çok speküle ediliyor. Durumun kötü olduğunu iddia edenler de var...
Hayır, hayır. Çok şükür iyi. Ameliyat sonrası da gördüm. Doktorlarıyla da konuştum. En ufak tereddüde yer vermeyecek şekilde testler yapıldı. Herşey temiz, testler temiz. Önlem almayla ilgili bir operasyondu. Doktorlar ihmal etmek istemedi. Tabii ki hepimiz gibi, her insanda olabileceği gibi şikayetleri söz konusu. Bütün samimiyetimle ve inandırıcılığımla söylüyorum ki herkesin başına gelebilecek ama hiçbir sıkıntı ve tedirginliğe mahal bırakmayacak bir durumu var. Başbakana kalsa o, bu hafta çalışmaya başlar. Evde doktor falan yok. Ameliyat sonrası bir iki gün kontrole geldiler, o kadar. Şu anda evinde çalışıyor. Acele etmemesini söyledim. Ama herkese söylüyorum. Ameliyat olan insanın birazcık dinlenmesinden normal bir şey olamaz. Gerçekten kaygı duyulacak sağlık sorunu söz konusu değil.
-Şike Yasası'nın veto edilmesiyle birlikte "Gül ekibi-Erdoğan ekibi" yorumları yapıldı. AK Parti'de çatlak oluştuğu söylendi. Böyle bir şey var mı?
Ben; yenilikçi hareketin başlatıcısı, partinin kurucusu, başbakanı, dışişleri bakanıyım. Ama bu konularda dikkatli olmak zorundayım. Bunları siyasi dedikodu olarak görürüm. Onun ötesinde bir şey söyleyemem. Sorumluluğum bunu gerektirir.
-Size veto etmeniz yönünde AK Parti'den veya dışarıdan telkin geldi mi?
Hiçbir partili, bakan, milletvekili veya muhalefetle konuşmadım. Vicdani kanaatime göre hareket ettim.
-Şikeye verilecek ceza konusunda TBMM'de grubu bulunan partiler uzlaşıyor. Yeni anayasa, tutuklu vekiller ve uzun tutukluluk süresi konusu da var ama öncelik şikeye verildi...
Bu, vicdanlarda yeri olan, güçlü bir soru. Bu konuda 1 Ekim'deki Meclis konuşmam da dahil olmak üzere çok şey söyledim. Artık bir şey söylemek istemiyorum.
-PKK ve KCK'nın iç içe geçtiği yönünde sizin de tespitiniz var mı?
Geceleri 50-100 kişi sokağa çıkıyor, molotofla otobüsleri, etrafı yakıyorsa, bunlar bireysel mi, arkasında birileri var mı, bunu bulup çıkarmak güvenlik güçlerinin görevi. Şimdi iddianame bekleniyor. Kimin tutukluğu devam edecek, kim serbest bırakılacak belli olacak. Ama ortada bir şey var gibi görünüyor.
-Faili meçhuller dosyası yeniden açıldı...
Kim yanlış yapıyorsa yanına kar kalmıyor. Araştırılmasının önemli yanı, bundan sonrası için caydırıcı olması. İntikam duygusu ile değil hukuk sistemi içinde aydınlatılması, geleceğin temiz olmasını garanti ediyor. Bu bir arınmadır. Biz o olayları hep beraber yaşadık, dedelerimizden duymadık. Ama yapanın yanına kâr kalırsa, alan müsait gibi bir nevi azmettiriciliğe dönüşüyor. Şu anda Türkiye arınıyor.
-PKK 'ya yardım eden işadamları ile ilgili yıllar önceki MGK'larda infaz kararı alındığı iddia ediliyor...
Böyle bir şey olmaz. Hukuk dışı davranış içinde 'şunu yapın' denmez. Eskiden de olmazdı.
-Yeşil yaşıyor mu?
Kişi takip etmek benim işim değil.
-MİT'e sordunuz mu?
Sorarız...
-AB'nin yaşadığı kriz karşısında Türkiye'de aşırı özgüvenli yorumlar yapılıyor...
Hiç hoş değil. Unutmayalım bugün bizim kişi başına milli gelirimiz 10 bin dolar, AB'de 30-40 bin dolar. Bunu yakalamamız için 2023'e kadar yıllık yüzde 10 büyümemiz lazım. Bizim her sene yüzde 10 büyümemiz onların iyi olmasına bağlı. AB zorlu süreçten geçiyor ama batacak değil. Ne yapıp yapıp çözüm bulacaklar. Bugün yaşananlar konjonktürel. Biz, engellere takılmadan, fasılları kendi içimizde tamamlayıp, aradaki açığı kapatmalıyız.
GÜL: BELGELERİ İNCELETİYORUM
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül Viyana'ya hareketinden önce havalimanında düzenlediği basın toplantısında helikopter kazasında ölen Yazıcıoğlu'nun eşi ve BBP Başkanı'nın kendisine yaptığı ziyareti hakkında da bilgi verdi. Gül, " Ellerinde bazı belgelere ulaştıklarını söylediler. Şu anda ortaya çıkmamış kimsenin elinde olmayan... Onları bana verdiler. Ben de onları inceletiyorum. Doğruluk derecesi nedir" diye konuştu.