Susurluk
Davası hükümlüsü eski Özel Harekat Polisi Ayhan Çarkın Ankara'da Özel Yetkili Savcılık ve hakimliğe verdiği ifadede, 1993 ve 1994 yıllarında Ankara'da yaşanan üç cinayetin Milli Güvenlik Kurulu ve devletin bilgisi dahilinde işlendiğini duyduğunu söyledi. Çarkın, tutuklanmasına karar veren Ankara Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemesi Yedek Hakimliği'ne verdiği 3 sayfalık ifadesinde Özel Harekat Daire Başkanlığı'nın terörle mücadelede deneyimli personel yetiştirmek için kurulduğunu ancak amacının saptırıldığını savundu. Ankara'da çalışma ortamının hukuki olmadığını anlatan Çarkın, İstanbul'a gittiğini, ancak Sedat Bucak'ın koruması yapıldığını söyledi.
KORKUT EKEN DANIŞMAN
Savcılık ve hakimlikte Çarkın'a Ankara 1993 - 1994 yıllarında Ankara'da gerçekleşen 4 faili meçhul cinayet ile ilgili bilgi soruldu. Çarkın, Sanatçı Yılmaz Erdoğan'ın amcası Namık Erdoğan'ın öldürülmesi ile ilgili "yakından herhangi bir bilgim yoktur" diyen Çarkın Gölbaşı'nda ölü bulunan Avukat Yusuf Ekici cinayeti ile ilgili şu bilgileri verdi: "Yusuf Ekici, Yusuf Yüksel isimli bir komiserin kullandığı arabayla bürosunun önünden gündüz vakti alındı... Gölbaşına giderken Ümitköy yolu sapağından sağa dönüldü. Yakın bir mesafede Ayhan akça tarafından öldürüldü... Ayhan Akça bana, 'bacanak seni göreyim, al bir siftahın olsun, sen de milli ol' diye Uzi marka silahı verdi, ben de silahı fırlatıp attım. Aramızda tartışma çıktı. Daha sonra İbrahim Şahin ile aramızda sorun çıktı... Bazen sorduğumda Milli Güvenlik Kurulu ve devletin bilgisi dahilinde oluyor diye bir şeyler söyleniyordu. Korkut Eken danışman olarak görev yapıyordu." Çarkın ifadesinin, Altındağ Nüfus Müdürü Mecit Baskın'ın öldürülmesiyle ilgili bölümünde Baskın'ın Nüfus Müdülüğü binasından, kendisinin de aralarında bulunduğu bir grup özel harekatçı tarafından alındığını anlattı. Çarkın bu bölümde, Müdür Baskın'ın; Ayhan Akça, Ziya Bandırmalıoğlu, Seyfettin Lap, Ahmet Sakarya'nın bulunduğu araçla emniyete götürüldüğünü, kendisinin Oğuz Yorulmaz ve Ercan Ersoy ile ayrı bir araçla takip ettiklerini söyledi. Emniyete vardıklarında Baskın'ı ve onu getiren arkadaşlarını bulamadıklarını belirten Çarkın'ın şunları söylediği öğrenildi: "İbrahim Şahin bize, 'burada ne işiniz var, gidin onlarla (Baskın'ı getiren ekip) buluşun' dedi. Piecers denilen aletle yerlerini tespit ettik. Gittiğimizde Mecit Baskın'ın ölmüş olduğunu gördük"