-Emin Atmaca'dan aday olmasına karşılık para istediğiniz ve bunun da ses kaydı olduğu iddia edildi. Ne oldu o konu?
-Mahkeme devam ediyor...
-Peki ne aşamada? Kaset ne oldu? Mahkemeye verildi mi?
-Kaset diye bir şey yok ortada. Tamamen yalandı, iftiraydı. Savcılığa söylediler olmadığını. Vatan yazarı Mustafa Mutlu, 'Emin Atmaca söyledi ben onun için yazdım' dedi. Atmaca'da, 'Ben öyle bir kaset var demedim. Mustafa Mutlu kendi kendine yazdı' dedi. Yani var dedikleri kaset buhar oldu uçtu!
-Niye size iftira atsınlar ki? Bilmediğimiz şeyler mi var?
-Bir talep vardı ben de o talebi karşılayamadım. Çünkü milletin verdiği bir yetkiyi bir başkasına verme şansım yok. Bu partinin bütün bir organı var adayları bütün organlar belirliyor.
-Talepten kastınız Vatan gazetesinin sahibi Zafer Mutlu'nun Bakırköy Belediye Başkanlığı için hemşehrisi Erdoğan Toprak'ı aday göstermenizi talep etmesi miydi gerçekten?
-Ben, 'Bir gazetenin en üst kademesinde görev yapan biri' dedim isim vermeden. 'Bunu ben yaptım' dercesine hemen atıldı. Sonra da Vatan'da hakkımda yazılar yazılmaya başladı. İlk mahkemeye gittik. Bülent Tanla ve Aydın Ayaydın'ı şahit gösterdiler.
-Tanla bir zamanlar eski dostunuz değil miydi?
-Bülent'in adını duyunca gülümsedim. Hakim sorsaydı, ben de şahit gösterebilirdim. Çok şaşırdım ve üzüldüm. İnsan böyle durumda ne diyeceğini bilemiyor...
-Ne oldu peki? Bülent Tanla ile ilişkiniz niye bu duruma geldi?
-İlişkimiz de bir bozukluk yok. Ne soracaklar bilmiyorum ki? Ya da ne diyecekler? Ben Zafer Mutlu şantaj yaptı demedim ki zaten. Kendisi söylüyor bana şantaj yaptığını.