Larry Hagman'ı, 'Dallas' dizisinin hain J.R.'ını yani tüm zamanların en çok sevilen kötü adamını kaybettik. İnsan yaşının ilerlediğini, çocukluğunda hafızasına kazınan bir oyuncu hayatını kaybedince anlıyor en çok. 'Dallas'a dair ilk hatırladığım anı bir pazar akşamı eve dönerken babamın arabayı çok hızlı sürmesiydi. Annem "Dallas'a yetişeceksin diye bizi öbür tarafa götürme" demişti. Dizi ekrana geldiği saatlerde sokakta insan kalmazdı!
Bir de mahallede beni kovalayan köpeğin adının, ünlü karakterden esinlenilerek 'Ceyar' konulduğunu hatırlıyorum. Sevilmeyen dalavereci insanlara da hep 'Ceyar' denirdi.
'Çiçek Abbas' filminde, Ayşen Gruda'nın abisi Şakir'e (Şener Şen) "Pis Ceyar!" diye seslenmesinden bile Larry Hagman'a duyulan ilgiyi anlayabilirsiniz.
J.R.; keskin zekasıyla hayran bırakırdı. Tabii Hagman da müthiş oynardı. 'J.R.'ı kim öldürdü?' adlı bölümün izlenme rekorunu, bugün bile hiçbir dizi kıramadı.
ŞİMDİKİLERE GÖRE CENNETLİK
Şimdi günümüzdeki örneklerine baktığımızda 'Ceyar'a kötü demek haksızlık olur. 'Ceyar' aslında kapitalist sistemin ortaya çıkardığı acımasız rekabetçi işadamının bir sembolüydü.
Ayrıca 'Ceyar' ne yaptıysa büyük ailesi için yaptı. Evet, müthiş bir iktidar ve para hırsı da vardı ama en büyük amacı çiftliği, o büyük aileyi tek başına yönetmekti.
Yani Ceyar, şimdikiler gibi yetim hakkı yemedi, naylon fatura kesmedi, hayali ihracat yapmadı. İhaledeki rakibini öldürtmedi. Devletteki adamlarından devalüasyon yapılacağını önceden öğrenip parasını dövize de yatırmadı.
Kendi bankasını hortumlayıp parasını devlete de ödetmedi. Vergi hiç kaçırmadı, ülkesinin parasını İsviçre'de zulalamadı! Hıristiyanlar için yardım topluyorum dümenine gariban vatandaşı da dolandırmadı.
Anlayacağınız Ceyar şimdiki çakalların yanında cennetlikti!