Geçtiğimiz pazar Asena'nın Habertürk'e verdiği röportajda şu açıklaması garibime gitmişti:
"Vücudumu çok beğeniyorlar. Dominik'te, ABD Yüzme Milli Takımı'yla karşılaştık. Benim vücudum için 'money' dediler. Yani benim vücudum ABD'de para kadar değerliymiş..."

YANLIŞ ANLAŞILDIM
Ben de "Asena neden 'takım' dedi acaba? Kaç kişiydiler? Belki de farklı amaçları vardı... Şöyle bir sahne hayal edin... Altı-yedi fit vücutlu erkek; Asena'nın etrafını sarıp vücudu hakkında 'money', yani 'para' diyor. Money ne alaka?" diye kafama takılan soruları paylaşmıştım.
Money'nin sırrı Asena'nın yolladığı e-posta'da ortaya çıktı:
"Şu anda önümde yazınız duruyor. Hem tebessüm ediyorum bana yer verdiğiniz için, hem de üzülüyorum yanlış anlaşıldığım için. Ama bu talihsiz açıklamamın kesintiye uğrayıp bu şekilde algılanması gerçekten beni çok üzdü.
Siz de bir gazeteci olarak biliyorsunuzdur ki; bir konuyu yazar ne şekilde yazmak ve yansıtmak istiyorsa öyle kaleme döküyor.

EMEK, ZAMAN, PARA DEMEK
Aslında benim anlattığım konu; sporcuların atletik vücuda sahip olmak için ne kadar emek, zaman ve para harcadığını belirtmekti.
O Amerikalı antrenörün de yaklaşık bir saatlik sohbetimiz sırasında anlattığı; ABD'li kadınların böyle atletik vücuda sahip olmak için ne kadar para harcadıkları ve değer verdikleriydi.
Bu konuda da benim ne kadar şanslı olduğumu ve kesinlikle bir spor dalıyla uğraşmıyorsam bile, ülkeme dönünce bu konuda mutlaka bir şeyler yapmam gerektiğini ifade etmesiydi. Yani kısacası 'money'in açıklaması buydu... "
Böylece önemli bir magazinsel yanlış anlaşılmayı da çözmüş olduk.