Süreyya Yalçın şıp sevdi mi? Yoksa kocaman bir kalbi mi var? Ya da adamlar hep aynı da Süreyya aradaki farkı mı anlayamıyor? Bu kaçıncı büyük aşk yahu? Köşemi takip edenler bilir, 'sosyetik güzel' tabir edilen Süreyya Yalçın'ı severim. Onun dünyayı umursamaması, arkadaşlarına ve ailesine bağlılığı, aynı masada oturup iki lafın belini büktüğümde dikkatimi çeken zekası, espritüelliği, neşesi beni etkilemiştir. Süreyya tatlı kızdır, iyi kızdır, eh biraz da deli kızdır. Ama dikkatimi çekiyor işte, hem gülümsetiyor hem merak ettiriyor; Süreyya Yalçın nasıl bu kadar hızlı bir aşktan diğerine geçebiliyor? Şimdi yeni bir sevgilisi var Süreyya'nın, adı neydi? Evet, evet! Tugay'dı. Bundan bir ay önce başka bir sevgilisi vardı, adını unuttum, ondan hemen önce de başka bir tane, ondan önce de başka bir tane. Süreyya genç kız; tabii ki sevgilisi olacak, ne isterse onu yapacak. En önemlisi; Süreyya gizlisi kapalısı olmayan bir kız. Aşkını da ayrılığını da ortada yaşıyor. Hal böyleyken de birileri onun hakkında konuşacak. Fakat benim merak ettiğim, her defasında her yeni adamda havada kalpler nasıl uçuşabiliyor? Süreyya besbelli hayatındaki erkekleri çok seviyor. Yahu insan her defasında çok sever mi? İnsan her defasında adlarını göklere yazdırır mı? İnsan her defasında 'hayatımın aşkı sensin' çekebilir mi? Üstelik iki ilişki arasında 1-2 hafta bile yokken. Süreyya böyle yaşayabiliyor işte, sağda bekleme yapmadan kalbinin orta yerine yeni bir cumhuriyet kurdurabiliyor. Kimse umurunda değil onun. İster kilo alıyor, ister veriyor, canı istiyor seviyor, istemiyor sevmiyor, paşa gönlü nasıl çekerse öyle giyiniyor. Gelin görün ki yazarınız bu kızı çözemiyor. Yine aşk! Yeni aşk! Küt diye başlayıp, küt diye biten aşk! Ama ille de hep aşk! İyi de dostum nasıl yani? Acaba Süreyya bu adamları gerçekten seviyor mu? Yoksa bütün mesele içinde doyuramadığı sevgi açlığı mı? Bilemiyorum, ilgiyle ve merakla bu kızı takip ediyorum. Ha Süreyya kimseye benzemiyor, işte onu çok iyi biliyorum.