Sonra müthiş bir moda başladı. Kimse kimseyi iş olsun diye aldatmıyordu. Onlar birer seks bağımlısıydılar ve hastaydılar. Eleştirilmeleri, kınanmaları gerekmiyordu. Ellerinde değildi. Peki gerçekten öyle miydi? Seks bağımlılığı bir hastalık mıydı? Psikiyatri tanı kitabında araştırılacak konular arasında ele alınmıştı, bazı yazarlar cinsel sapmalar içinde olduğunu iddia ediyordu. Bir çeşit bağımlılık olduğunu ya da obsesif kompulsif bozukluk içinde araştırılması gerektiğini söyleyenler de vardı. Ancak güncel tarifler, seks bağımlılığını normal insanlarda denetimsiz cinsellik olarak tarif etmektedir. Normal insanlarda denetimsiz cinsellik, doğrusu pek de hastalık tarifine benzemiyor. O zaman bu insanlar ne yapıyor? Güncelden uzaklaşıp, biraz daha bilimsel bir tarif yapalım: Seksle ilgili düşünce ve eylemlerle ilerleyen bir ilişki bozukluğu. Seks bağımlılığı olduğuna gore, diğer bağımlılık özelliklerini taşımalı. Yani bağımlı ve yakınları üzerindeki olumsuz etkileri hastalık ilerledikçe ağırlaşır ve tüm bağımlılıklarda olduğu gibi aynı etkiyi sağlamak için gittikçe davranışın şiddetini, dozunu artırmak gerekir. Çünkü bağımlılıklarda tolerans gelişir. Bazen bu davranışlar aşırı derecede pornografik materyal kullanılarak (telefon hatları, bilgisayar vb.) devamlı masturbasyon yapmakla sınırlı kalabilir. Bazen de, teşhircilik, çocuk tacizleri, tecavüz gibi yasal olmayan yollara uzanabilir. Ama bu seksi saldırganlık olarak kullananların seks bağımlısı olduklarını göstermez. Bu oranın yüzde 55'lerde olduğu, çocuk tacizcilerinde yüzde 70'lere çıktığı söylenmektedir. Ve eklenmektedir; bu durum bazen o denli ağır olabilir ki, toplumun korunması için bu bireylerin hapsedilmeleri gerekir. Aslında seksi saldırganlık olarak kullanmak, cinsel tatmine yönelik olmaktan çok; güç, egemenlik, kontrol ve kin yönelimli öfkenin sapkın bir şekilde dışa vurumudur.
TARİFLER DEĞİŞİR
Üzerinde kesin bir fikir birliği olmaması nedeniyle tarifler değişmektedir. Bireyin direngen ve kalıcı şekilde, kendisi ve diğerleri için artan, olumsuz şekilde seksüel davranışlar ortaya konmasıdır. Bir başka deyişle cinsel bağımlı birey belli seksüel davranışları ciddi sağlık problemleriyle, finansal sorunlarla, parçalanmış ilişkilerle hatta tutuklanma gibi ağır yasal sorunlarla karşı karşıya olmasına rağmen sürdürür. Psikiyatri tanı kitapçığında ise bu rahatsızlık "başka türlü sınıflandırılmayan seksüel bozukluklar" başlığı altında değerlendirilir. Kitapta sorun şu ifade ile tarif edilmektedir: "Art arta sıralanan, sadece kendisi için bir araç olarak görülen partnerlerle yineleyici şekilde cinsel ilişkilerden kaynaklanan rahatsızlık (distress)". Yine kitaba göre, seks bağımlılığı ayrıca yoğun, çoklu cinsel partner aramayı içerir. Ulaşılamayan partner ile kompulsif (tekrarlayan, durdurulamayan) aşırı zihin uğraşı, kompulsif masturbasyon, kompulsif aşk ilişkileri ya da ilişki içinde kompulsif seksuelite de bu tanımın içinde bulunur...
KANUNSUZ CİNSEL İLİŞKİLER
Bazı gerçekleri göz ardı etmemek gerekir. Günümüzde gittikçe artan cinsel uyarım (provokasyon) toplumu yoğun bir etki altına almaktadır ve olağan dışıda kanunsuz cinsel uygulamalar çoğalmıştır. (Telefon seksi, eskort servisleri kullanma, bilgisayar pornografisi vb.) Aynı şekilde bu açıdan yardım için başvuran bireylerin sayısında yine son zamanlarda artışlar olmaktadır. Diğer bağımlılık türlerindeki kompulsif davranış şekilleri bu durum için de çoğu kez geçerlidir. Diğer bağımlılık durumlarındaki tüketilen maddeler ya da davranışlar (alkol, uyuşturucu, sigara, kumar vs.) yaşamsal açıdan bir gereksinim oluşturmazlar. Örneğin kumar oynamadan, alkol içmeden ve yasa dışı maddeler kullanmadan mutlu ve normal hayatlar sürebiliriz. Hatta genetik olarak çok yatkın bireyler dahi bu maddelerle karşılaşmazlarsa hayatlarında bir sorun olmadan yaşayabilirler. Cinsel aktiviteler bu açıdan farklılıklar gösterir. Yemek yemek gibi cinsel hayat yaşamda kalmak için gerekli bir eylemdir. Bazı insanlar cinsellikten arınmış hayat sürseler bile (rahipler vs.) normal sağlıklı bireyler kuvvetli cinsel dürtülere sahiptir. Aslında bu ilginin olmaması veya az olması tıbbi ya da psikiyatrik bir soruna işaret ediyor olabilir. Depresyonda kaybolan cinsel isteğin yanı sıra, manik depresif ataklardaki aşırı derecede istek artışını karıştırmamakta yarar var. Hastalık olarak kabul edildiğinde elbette tedavi edilmesi gerekir. Kişilik çözümlemeleri, davranışcı yöntemler hatta çeşitli ilaç tedavileri uygulanmaktadır.
TEDAVİYİ ATLAMAMALI
Yazıyı bitirmeden bazı noktaları yeniden anımsamakta yarar var. Tüm bu anlatılanlara sahip olmak, bir çok kişinin anladığı ya da anlamak istediği gibi övünülecek bir durum değil. Yani ne artmış cinsel gücü, ne çok iyi cinsel ilişki kuruyor olmayı göstermiyor. Tıpkı topluma zarar verici hale geldiğinde hapsedilmeyi engellemediği gibi, eşinizi aldatmak ve bazı değer yargılarını hiçe saymak için kullanılabilecek etkili bir özür de değil. Sadece bir sorun, bir hastalık olabilir ki, kabul etmek gerek hastalıklı ya da sorunlu olmak övünç kaynağı olacak bir durum sayılamaz. Kısaca "ne yapayım, bende seks bağımlılığı var, kendime hakim olamıyorum, herkesten daha fazla ihtiyacım ve gücüm olduğu için yapıyorum"ları bir yana bırakıp, sorunluysanız tedaviyi, değerlerinizi yitiyorsanız geleceğinizin ne olacağını düşünmeye başlamanız gerekmektedir. Unutmayın ki tüm dünyaya hasta olduğunu ve tedavi gördüğünü açıklamasına karşın, Michael Douglas son evliliğini yaparken eşini aldattığı takdirde büyük tazminat ödemeyi kabul eden bir anlaşmayı imzalamak zorunda kaldı.