Bodrum'da, otel odasındayım.
Akşam saatlerinde önümde uzanmış çarşaf gibi bir deniz.
Sadece kuş sesleri duyuluyor.
Balkona çıkıyorum. Alt kattan konuşma sesleri geliyor.
İki erkek ve bir kadın sohbet ediyor. Kadın "İşte mutluluk tam da bu" diyor. "İllaki duygularının tavan yapmasını bekleme."
Sonra devam ediyor: "Bak, şahane bir evin var. Bu evi şu anda evi olmayan birine 'Al, bu senin' diyerek versen, o insan nasıl da mutlu olur, öyle değil mi? Ama senin için sıradan bir şey. İyi de bunun sonu yok ki."
KAFA YORDUM
Erkek, "Haklısın. Her şeye ulaşana kadar heyecanlıyız.
Sonrası yine yolun başı" dedi.
Konuşmaları duyduktan sonra ben de kafa yordum biraz hırslarımıza, takıntılarımıza, sahip olma arzularımıza... "Mutluluk da bir sanat..." dedim kendi kendime. Yaratıcı olmak gerek, düş gücünü harekete geçirmek gerek... Öyle evle, arabayla mutlu olunmuyor çünkü...